Fransa – Yurtdışı Tecrübeleri

Nice ile ilgili bilmen gereken 5 bilgi

yurtdisigezgini — Thu, 27 Feb 2025 07:51:39 +0000

● Nice ile ilgili bilmen gereken 6 bilgi
● Enteresan Bilgiler:
● Nice, 1860’a kadar İtalya’nın bir parçasıydı, o yüzden mutfağında ve mimarisinde İtalyan etkileri var.
● Nice, nüfus olarak Fransa’nın en büyük beşinci şehri.
● Promenade des Anglais: Şehrin ünlü sahil yolu, 19. yüzyılda İngilizler tarafından yaptırılmış.
● Havalimanından Şehre Ulaşım:
● Nice Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşım çok kolay. Tramvay (Ligne 2) en hızlı ve en ucuz seçeneklerden biri. Bilet fiyatı 1,50 Euro ve yaklaşık 40 dakika sürüyor. Otobüs de bir seçenek ama tramvay daha rahat.
● Nice’te Gezerken Bilmen Gereken 5 Şey
● 1. Sahil Yolu ve Gün Batımı
● Promenade des Anglais boyunca yürüyüş yap, sonra Şato Tepesi’ne (Colline du Château) çık. Buradan gün batımında tüm şehri izleyebilirsin, manzara efsane!
● 2. Eski şehre gir, ara sokaklara dal. Cours Saleya Pazarı’nda yerel peynirler, zeytinler ve lavantalı sabunlar bulabilirsin. Ayrıca bazı butik şarapçılarda bedava tadım yapma şansın var.
● 3. Nice’in yakınlarında mutlaka görmen gereken köyler var:
● Eze: Tepede, taş sokakları ve müthiş bir manzarası var.
● Saint-Paul-de-Vence: Sanat galerileriyle dolu, çok şirin bir köy.
● Villefranche-sur-Mer: Rengârenk evleri ve sahiliyle tam kartpostal gibi.
● Menton: Fransa’nın en İtalyan kenti, limon festivaliyle ünlü.
● Bu yerlere toplu taşımayla gitmek çok kolay, günübirlik keşfedebilirsin.
● 4. Nice’i keşfetmek için Free Walking Tour’lara katılabilirsin. Hem rehber eşliğinde geziyorsun hem de şehrin hikâyelerini öğreniyorsun.
● 5. Eğer Şubat’ta gidiyorsan, Nice Karnavalı’nı kaçırma! Avrupa’nın en büyük ve en renkli karnavallarından biri.
●
● Biz 12 numaralı otobüs ile şehre gittik şehir içi bilet fiyatı neye binerseniz binin 1.75 € 1 kereye mahsus 2€ ödeyerek doldurulabilen kartlardan alın köylere giden otobüslerde (bu otobüsler 600 ve takip eden numaralar) tek bilet alın aktarma yaparken transfer olduğunuzu söylerseniz bir daha para ödemezsiniz
● Hep bilgilendirme hem de güzel fotoğraflar için teşekkürler
● Paylaşım için teşekkürler,
● Teşekkürler, paylaşım için

Nice’te Saint poul de vence

yurtdisigezgini — Thu, 27 Feb 2025 07:50:11 +0000

● Saint poul de vence nice’te mahsur kalınca burası da kaçmasın dedim yağmur vardı ama yağmurlu havanın fotoğrafları başka güzel olur üstelik çok kalabalık değildi mutlaka uğranmalı dediğim yerlerden biri oldu nasıl gittim derseniz Nice de bulunduğunuz lokasyondan otobüse binin sonra ilk önce 650 ve sonra da 655 numaralı otobüslere binerek gittim ilk otobüsteki bilet 2.5 euro sonra diğer otobüse binerken ilk biletinizi gösteriyorsunuz ve transfer diyorsunuz şöför size ücretsiz yeni bir bilet veriyor yani aktarmalarda bir kere ücret ödüyorsunuz haberiniz olsun yolunuz düşerse sakın atlamayın
● 22 23 mart marsilya, 24 26 mart arasi İnş Nicede olacağım. Tüm tavsiyelerinizi duymak isterim. Teşekkürler.
● Çok sağlam evler yapmişlar
● Harika fotoğraflar..

Paris Disneyland hakkında bilgiler-tavsiyeler

yurtdisigezgini — Thu, 20 Feb 2025 07:46:29 +0000

● Merhaba. Temmuz ayında Paris biletimiz var. Otelimiz Disneyland yakını. 3 gün Disneyland’a ayırmayı planladık; koşturmaca sevmeyen bir ikiliyiz. Rahat rahat gezelim eğlenelim istiyoruz. Sonraki iki gün Disneyland yakınındaki otelimizden taksiyle şehir merkezine ulaşmayı düşünüyorum. Çünkü kalacağımız yer keyifli ve huzurlu. Şehir merkezi karmaşası istemiyoruz. Günlük Paris şehir gezisi ve belki ertesi gün biraz kıyafet, lego, ayakkabı, elektronik vs alışverişi için telaşsız sakin bir gezi planı öneriniz olur mu 10 yaş oğluma ve bana? Teşekkürler. Herkese keyifli geziler.
● Disneyland’a yakın Vallé village outlet var, büyük markaların olduğu alışveriş merkezi. Alışveriş işinin büyük kısmını orada halledilirsiniz.
● harika. Teşekkürler.
● Bu arada temmuz başı indirim dönemi. Harika indirimler oluyor Planlanandan daha fazla şey alınabiliyor. Bütçenizi bunu hesaba katarak planlarsanız iyi olur. İyi tatiller
● hiiii bu daha da harika
● merhaba o AVM’de Nike ve Columbia var mı?
● var diye hatırlıyorum ama yine de araştırın. Daha çok üst segment markalar yoğunlukta prada, burbery, longchamp vs.
● teşekkür ederim
● Rica ederim
● Eyfel kulesinin oraya çok ama çok dikkat edin çantanızı asla sırtınıza takmayın gözümün önünde kuleye giriş sırasında birinin çantasını alıp kaçtılar
● boyun çantası aldım bu nedenle. Teşekkürler.
● Disneyland ile Paris şehir merkezi arası yaklaşık 60 km. Taksi yerine toplu ulaşım tavsiye ederim
● evet 1 saat kadar sürüyormuş taksiyle. Toplu taşıma fobim var; hele çocukla hiç kullanmadım Trde dahi. Cesaret edebilir miyim sanmıyorum. Teşekkürler
● Disneyland merkez arasında çift katlı tenler gayet konforlu.
● Eğer ödeme yapmadıysanız disney içi otellerin fiyatlarına bakmanızı tavsiye ederim. 30 bin adım attıktan sonra o saatte uzağa gitmek çok acı bir tecrübe olabilir.
● Bununla birlikte iki park için 2 tam gün gayet yeterli gelecektir. Zaten acele edemezsiniz çünkü girmek isteyeceğiniz her aksiyonda 40-80 dakika sıra olacak. 3. Güne ayıracağınız bürçeyi hızlı geçişe ayırmanız daha efektif olabilir.
● disneylanda ücretsiz shuttle ile 8 dak kalacağımız yer. Her gün birkaç saat takılıp, otele geçip dinleniriz diye 3 güne yaydım. 3 günlük fast pass bilet yoktu maalesef. Seçtiklerimiz için ayrı ayrı fast pass de olabiliyormuş sanırım. Olmadı öyle yaparız diye düşündüm. Çok teşekkürler.
● En guzel gezi uber ile yapiliyor. Konuşmaya gerek yok konum bilgisini giriyorsunuz. Istediginiz yere konforlu gezi.
● evet taksi dediğim uber zaten.
● Disneyland’ı planlamışsınız diğer günler için videolarımdan yararlanabilirsiniz. Ulaşımdan etkinliklere , restoranlardan dikkat edilmesi gereken hususlara kadar her türlü bilgilendirme videolarımda var . Bir tanesini bırakıyorum diğerlerine de bu link vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Abone olursanız çok sevinirim. İyi gezmeler . Yine sormak istediğiniz bir şey olursa videonun altına yorum yazabilirsiniz
●
● Disneylanda legonun magazası var
● Bence Versay sarayıda görülmeli
● oğlum Napolyon’un mezarını görmek istiyor ancak 17 yaş altı alınmıyormuş okuduğum kadarıyla. Vakit kalırsa Versay Sarayı da aklımızda. Teşekkür ederim.
● Disneyland dan trene binin. Bir saatte merkeze gidersiniz.
● Disneyland ın ordan trene binin bir durak sonra inin büyük avm var alışverişinizi yaparsınız
● teşekkürler.
● Paris taksisini internetten aratın kullanın, hepsi Türk tur da yaparlar..

Amerika’ya aktarma yaparken Paris’te gezebilmek?

yurtdisigezgini — Mon, 17 Feb 2025 19:03:03 +0000

● Merhabalar.Bende bir konuda bilgi almak istiyorum.Mart ayında 4 kişilik aile Paris havaalanı üzerinden aktarmalı Amerika’ya gideceğiz.Paris havaalanında aktarma uçağını 9 saat beklememiz gerekiyor.üçümüzün yeşil pasaportu var ama yeğenimin bordo.Bu bekleme süresince Paris’i kısa sürelide olsa gezmek istiyoruz.Sorum şu üçümüzün yeşil pasaporttan dolayı gezme hakkı var peki bordo pasaportlu olan yeğenimde bizimle gelebilirmi.Bazı yerlerde çıkamaz diyor bazı yerlerdeyse 24 saat içinde havaalanına giriş yapar diyor.Bilgisi olan varsa yardımcı olursa sevinirim
● Amerika vizenizle transit olarak vizesiz aktarmalı yapmanızda sorun yok. Bordo pasaportla Fransaya giriş yapmanız mümkün değil.
● biz üç yeşilli çıkıcaz uçuş saatine kadar belki bir ihtimal bordoluda çıkabilir diye ümit ettik.Fransa’nın bu konudaki kurallarını bilmiyorum
● bordo pasaportlu nün Fransa vizesi olmadığı için uçağa bindirmezler,ancak ABD ye transit olmayan uçak ile gidebilir
● abd vizesi varsa Fransa transit vize istemiyor
● arkadaşımız bordo pasaportla 6 saat Parisi gezmek istiyor.
● tabii imkansız giremez airportta beklicek bir arkadaş uçsga bile almazlar demişde ona abd ucusunda transit vizeye gerek yok dedim
● nasıl çıkabilir ki Avrupa ya giriş yapabilmek için normal pasaportlu Türkler için Schengen vizesi şartı var biliyorsunuz bunu
● evet onu biliyorum.Ama bazı yerlerde 24 saat içinde uçuşu olduğunda gidip havaalanına dönebilir diye yazmıştı başka yerde o yüzden sordum
● Schengen bölgelerinde vize gerektiği için maalesef olmuyor
● deneyiminiz olmuşsa birşey demem,,,ancak Fransa elçilik sayfasında,ab disindan ,gelenlerin transit vize almaları gerektiğini yazıyor…..İngiltere ise ABD ve Kanada vizesi olandan, ,transit vize istemiyor
● ben 5-6 ay önce sormuştum istenmiyor dendi değiştirmiş olabilirler ama İngiltere Hollanda kesin istemiyor
● Çok eğlenceli yahu bu grup.
● Bir çok arkadas eksik biliyor ve demislerki,Fransa da havalimanı dışına çıkamaz ….. Halbuki shengen vizesi olmadığı için,TC de uçağa bindirmezler.
● iyide Fransa’ya gitmiyor Amerika’ya gidiyor sadece Paris üzeri ve aynı havaalanında aktarma olacak
● kurallar böyle . Transit vizesi denen bir kavram var …. Eğer İngiltere aktarması olsa,problem olmazdı. İngiltere ABD ve Kanada vizesi olandan transit vize istemiyor
● binebiliyor ve dış hatlarda kalabiliyor
● Transit Fransa vizesi gerekiyor Fransa Paris havaalanında beklemesi için.
● ABD vizesi olanlara transit vize istemiyor
● schengen vizesi yoksa disari adim atamaz
● Uçağa almazlar
● abd vizem varsa ve abd ye ucuyorsan Hollanda Fransa İngiltere transit vize istemiyor
● doğrudur.
● ispanya hakkında bilgim yok siz biliyormusunuz onlar abd uçuşunda transit vize istiyor mu?
● Ben de öyle biliyorum
● Avrupa Birliği olduğu için şartlar aynıdır diye düşünüyorum
● eşim 2007 tarihinde bordo pasaportu ile Air France ile Paris aktarmalı ABD’ye gitti. Sadece ABD vizesi vardı.
● doğrudur.
● Cikamaz,transit vize de havaalanindan cikamaz
● çok güçlü bir ülkeyiz paristen sabıkalı sokakta yatan bir Fransız para bulup gezmek istese ülkemizi. uçak bileti almasi yeterli. Ama bizim iş adamlarimiz dahi artık vize alamaz oldular.
● Vizesi yoksa çıkamaz.
● Hayır vizesiz alınmaz diye biliyorum
● Biletleri ne kadara aldınız. Ve hangi uygula hangi havayolundan aldınız.
● Amerika ile ilgili olanlarımı
● evet
● yeğenim Amerika’da biletişi ile o ilgilendi
● Air France havayolları ile Türkiye’den Amerika’ya kişi başı gidiş dönüş toplam 470 dolara alınmış biletler.Amerika içindeki gezmeler içinde Delta havayolundan ayarlanmış biletler
● Asla havalimanı dışına çıkamaz… net
● Schengen vizesi varsa girebilir yoksa giremez
● Transit vize alması gerekir Fransa’nın transit vize isteyip istemediğini öğrenin.
● Havaalanın dışına çıkamaz.Çıkarsa giremez uçamaz havaalanında bekleme yapacak mecbur..

Çok ayrıntılı Fransız Rivierası-Barcelona-Valencia gezisi

yurtdisigezgini — Mon, 17 Feb 2025 18:57:56 +0000

● Fransız Rivierası-Barcelona-Valencia turu Hap bilgi isteyenler mutlaka okusun Keyifle okumanız-izlemeniz dileğiyle Aşağıdaki Fotoğraflar CANON EOS 650D ile çekilmiştir. Merhabalar. Sonunda Fransız Rivierası (güney sahilleri) olarak da bilinen Provence-Alpes-Côte d’Azur (PACA) bölgesi ile Monaco devletini de içeren Fransa ve İspanya güney sahillerinde yer alan Barcelona(Katalanlar kesinlikle İspanya’da değiliz derler) ve Valencia turunu çok şükür tamamladık. Sıra siz gezginlere görsel bir şölen eşliğinde detaylı bir rehber sunmakta. Umarım bir gün bu bilgiler işinize yarar. Öncelikle şunu belirteyim, Barcelona harici tüm şehirlere belirtilen günler yetti de arttı, sizin için de öyle olacağını düşünüyorum. Barcelona’ya ise 3 gece 4 tam gün yetmedi anlaşılan hakkını vermek için en az 2 hafta lazım. Bir dahaki sefere programımıza girdiği için sorun yok, ömrümüz vefa ederse Allah nasip eder zaten. Program İstanbul-Marsilya (araç kiralama-transit Nice) Nice (2 gece B&B otelde konaklama) Nice-Barcelona (Vueling Havayolları- 3 gece 4 tam gün Barcelona Hükümet Sarayı yanında (Gotik Mahallenin tam da içinde) AirBnb evi konaklama) Barcelona-Valencia (gece 12 gibi Valencia’ya trenle varış-LimeHome otelinde 1 gece kalma-Valencia 1 tam gün konaklama) Valencia-Marsilya (Ryanair ile Marsilya – 2 gece Holiday INN Saint Charles de Gare – tren garı yanında OK konaklama) Yine otoparkından oteline, havayolundan trenine kadar kendi imkanlarımla ayarladığım programı sizlere anlatmaya başlayayım. Almanya’da Enterprise ile yaşadığım araç kiralama sonucu yaşadığım sorunlar sonrasında bu sefer yine Expedia üzerinden Europcar firması ile sınırsız km/2 gün için 125 euro’ya VW Taigo ayarladım,ancak Peugeot 2008 verdiler sorun etmedim. Sütten ağzım yandığı için unutma ihtimalime karşı bu sefer 10 soruluk bir metni ingilizce hazırlayıp görevliye bizzat sordum ve her soruma teker teker cevap verdi. Aracı almadan video çekmemi kendisi önerdi hatta. Teslim yerinden Monaco için cross border ödemeye kadar her soruma tatminkar cevaplar aldım. Fransız otoparkları Google Haritalar’da da göreceğiniz üzere aşırı derecede güvensiz olduğu, yorumlar patlar araç camları, çalınan valiz hikayeleri ve polisin umursamaz tavırlarıyla dolu olduğu için lütfen bana birşey olmaz demeyin gidin paşa paşa sigortanızı yaptırın. Sigortaya’da yaklaşık 60-70 euro ödedim. Bu arada gitmeden önce sormuştum, aynen de öyle oldu, Monaco ayrı bir devlet statüsü taşıdığı için Monaco için de yaklaşık günlük 9 euro cross border ödedim. Gelelim ilk güne. Aracı alır almaz Nice şehrine hareket ettik. Otobanlar maalesef Almanya gibi kaliteli ve ücretsiz değil ama kullanımı da çok zor değil. T(ticket) harfinin ve üzerinde kredi kartı/nakit simgelerinin de olduğu gişeyi tercih edip biri olmazsa biri olur mantığıyla hareket ettim. Temassız kartla işlem yaptım genelde. Kısa mesafeler 2-3 euro, şehirlerarası 15-20 gibi ücretler sizi bekliyor. Aceleniz varsa benim gibi otobanları tercih edin yoksa meskun mahalde süper manzaralar olsa da o yol bitmez. Nice’e varmadan önce olası otopark hırsızlığı riskine karşı valizlerimizi, Şehrin yaklaşık 15 km dışındaki B&B HOTEL Villeneuve-Loubet Plage otelinde bıraktık. B&B zincirlerine olan hayranlığımı daha önce de belirtmiştim. 2 gece için 2 yetişkin 2 çocuk 140 euro ödedik. Tavsiye ederim güzel deniz kenarına yakın ferah bir semtte. Havalimanına da yakın. Nice’e giderken otobana girmeyerek Promenade Des Anglais (İngiliz Kaldırımları) denen sahil şeridinden Nice’e doğru ilerleyerek sağımda muhteşem deniz manzarası solumda muhteşem kafe/restoranlar ve orta refüjde palmiyeler eşliğinde çok güzel manzaralar gördük. Efendim Nice, ismiyle müsemma bir yer. İngilizcede Nice hoş, güzel anlamına geliyor biliyorsunuz. Gerçekten de hoş bir yer. Az önce bahsettiğim mıntıkaya İngiliz Kaldırımları denmesinin sebebi ise yine şehre bir yabancının gelmesi ve hikayenin başlaması. 18. yüzyılda İngiliz Aristokratlar burayı keşfedince şehrin imarı da kısmen buna göre şekillenmiş ve bu bölgeye İngiliz Kaldırımları adı verilmiş. Ben özet yazısında da belirtiğim üzere burayı Antalya Konyaaltı ve İzmir Kordon karışımı bir yer olarak niteledim. Konyaaltına benzetme sebebim insanların spor yapması, denize girmesi (tabi biz oradayken hava nedeniyle mümkün değildi) Kordon’a benzetme sebebim ise güzel mekanların sahilin karşısında yer alması. Gerçekten bir karışım gibi. Şehir merkezinde Fontaine du Soleil olarak adlandırılan merkezi bir bölgede yer alan çeşme var. Bu bölgenin etrafında bir dönme dolap var ve şehre değişik bir hava katıyor. Bu noktadan sahilin ters yönüne doğru gittiğinizde ünlü AVM leri Galeries LaFayette in de yer aldığı güzelim bir caddede sağlı sollu mağazalar ve şık kafeler var. Fransızların kendine has tatlılarını bu caddedeki kafelerde deneyebilirsiniz (deneyimleyebilirsiniz demiyorum, bu kelimeye alerjim var çünkü böyle bir kelime yok ve anlamsız). Artık çok sayıda kiliseyi Avrupa’da mecazen tavaf ettiğimiz için ve bir migrenle başa çıkmak zorunda olduğumuz için daha çok geziye odaklandık burada. Rue Droitte denilen mistik ve dar sokaklardan oluşan bölgede de çok ilginç mekanlar var. Ayrıca sizin vaktiniz olursa kesinlikle Bellanda Tower denilen Nice’e kuşbakışı bakan tepeye çıkmayı da ihmal etmeyin. Biz çıkamadık dediğim nedenden dolayı. Ayrıca vaktiniz olursa Parc Castel des Deux Rois denilen panaromik bölgeye de mutlaka gidin. Bizden bu kadar, herhangi bir güvenlik problemi yaşamadık görmedik, çok beğendik Nice’i. 1 gün rahat yeter. Ville Franche Sur Mer-Eze-Monaco-Cannes: Ville Franche Sur Mer küçük bir deniz kasabası. Trenle de ulaşım mümkün. Görmekte fayda var değinmeyeceğim. Eze köyü küçük içinde meşhur bir parfüm fabrikası da bulunan yokuşları bol otantik bir köy. Parfüm fabrikası ücretsiz ve gezilmeli. Nietzsche burada yaşamış ve böylesine güzel bir yerde nasıl bu karamsar ruh haline bürünmüş pek anlayamadık. Nietzsche’ye atfedilmiş bir yürüyüş yolu da var burada. Bazı yeni yerleşim yerlerini kısmen Antalya Kalkan’a benzettik. Eski yerleşim film platosu gibi dar sokakları olan çok mistik bir yer. Kesinlikle görülmeli ama bebek arabası burada eziyet olur baştan söyleyeyim. Eze köyü girişindeki minik pazarda bir İtalyan abiden makarna, spagetti vs aldık ve baya sohbet ettik. Bize Türk olduğumuzu söyleyince ikide birde “araman” “araman” diyip duruyordu. Meğersem İbrahim Tatlıses hayranıymış, abi dedik araman değil “aramam” doğrusu. Youtube dan açtı dinletti falan baya güldük. Seyahat boyunca da bu şarkıyı dilimize doladı eskiden çok aradığımız bir şarkı olmasa da. Gidince bulursanız adı Jabi gibi birşeydi. 6 makarna çikolata 20 euro falan gayet makul. Monaco: Tamamen yürüyerek gezdiğimiz ama size bunu kesinlikle tavsiye etmediğim yer. Çok yorulduk çünkü yokuşlardan. Mükemmel bir yer. Her yerden yapaylık akıyor ama değişik olduğu için çok ilgimizi çekti. Aramızda teknik personel vardır. Bu şehir resmen x-y-(-z) ekseninde kurulu. Bakın z demiyorum eksi z. Şehirde yer kısıtlı olduğu için resmen yerin dibine indikçe iniliyor. Otoparkta -6’ya mı ne bırakmıştık, ilk 4-5 kat orada oturanlarınmış tabi bunu bilerek gitmiştik. Uyarılar(araç çekme) bitene kadar ineceksiniz. Kraliyet Sarayı gezisinden sonra Monte Carlo yat limanı üzerinden, 1297 yılından beri Monaco’yu yöneten Ceneviz kökenli Grimaldi ailesine gelin giden Hollywood un ünlü aktristi Grace Kelly’nin himayesinde ve adına inşaa edilen Japon Bahçesi’ni ziyaret ettik. Güzel ve görülmeye değer bir yer. Sonrasında herkesin önünde fotoğraf çektirdiği F1 Car heykelinin içine çoluk çombalağı atıp fotoğrafımızı da aldıktan sonra soluğu az ötedeki efsanevi Fairmont virajına da adını veren Fairmont Oteli’nin önünde aldık. Zaten buradaki kalabalıktan anlıyorsunuz. Monaco’da lüks araç çok olduğu için oturup onların şovunu izliyor millet. Onlar da bu ilgiye kayıtsız kalmıyor çoğu zaman ve bazıları viraja hızlı gelip virajda hız kesip sonra tekrar hızlanıp görsel bir şölen yaşatıyor izleyenlere. Tabi gönül ister ki bir gün gerçekten F1 i burada Fairmont terasından izleyelim. Sonra meşhur Casino’ya uğradık ki önünde şansımıza o gün orada ralli vardı. Kısmen izleme şansı bulduk. Casino’ya girmeyi bırakın çocuklara kötü örnek olmaması için adını bile söylemedik. Tek başıma olsa belki girer ibret için ortamı seyre dalardım. Monte Carlo limanını hem Casino hem de Kraliyet Sarayı bölgesinden izledikten sonra buradan ayrıldık. Yeme içme konusunda uygun yerlerin de olduğunu gördük ancak biz acelemiz olduğu için çocuklara carrefour un önündeki alanda sipariş alan ustadan pizza ve sandviç yaptırdık. Sonrasında da Cannes’e uğramak için ayrıldık. Cannes: Küçük ve keyifli bir Akdeniz şehri. Tavsiye ederim. Tarihi bir bölgesi de var. Kırmızı halıda bir tur atıp güzel bir mekanda yemeğimizi yiyip ayrıldık. Cannes bile bize bu kadar küçük geldiyse Antibes’e vs diğerlerine gidemedik diye çok ta üzülmeyin. Çünkü St Paul de Vence’ten tutun Aix de Provence’e kadar irili ufaklı o kadar çok yerleşim var ki hepsini gezmeye kalksanız vaktiniz uzadıkça uzar. Yalnız Eze-Monaco arasını kesinlikle unutamayacağım. Kaş’ta gezerken gördüğünüz manzaralara yer yer trenyolu manzarası ekleniyor. Son olarak Cannes’ten ayrılırken Rus/Ukrayna kökenli olduğunu düşündüğümüz çok güzel ve şık bir hanımefendi ile görece şüpheli tipteki kocası aracımızın önünü keserek help help dedi. Dedim arka dolu çocuklar var, çocuklar olmasa da almazdım. Sakın böyle şeylere itibar etmeyin, hatta eşim camı açıp konuşmamıza bile kızdı ama bazen ne olduğunu anlayamadan olaylar gelişiyor. Siz camı da açmayın. Barcelona: Avrupa’da çok seyahat ettim, ancak daha önce uçakla bir yerden bir yere gitmemiştik. Bu sefer Vueling havayolları ile yaklaşık 140 euro gibi komik bir ücrete (valizler olmasa kişibaşı 600-700 lira) Barcelona’ya seyahat ettik. Ancak araç kiralamada geçmişte tatsız tecrübelerimiz olduğu için sabah uçağımız öncesi geceden araç teslim noktasını tespit ettik. Size de öneririm ki sonra vaktinizden yemeyin, iyi ki de bunu yapmışız çünkü bulmamız yarım saate yakın zamanımızı yedi. Bu arada Vueling Terminal 1’de hizmet veriyor ve araç bıraktığımız nokta Terminal 2’ye daha yakın. Sorun yok. Havaalanının da dışına çıkan ancak terminaller arası ücretsiz ulaşım sağlayan tramvayla 5 dkda Terminal 1’e vardık. Sabah erken saatlerde olan uçağımız için check in yaptırmamıştık, çünkü bu mevsimde çok yoğun olacağını tahmin etmemiştik. Ancak o da ne? Görevli somurtarak işlemi uzatınca birşeylerin ters gittiğini anladık. Voila! Overbooking! Uçak haddinden fazla bilet satmış. 4 kişiden 3ünü gönderebiliriz, 1iniz kalacak, gece 23 uçağımız var dediler. Dedim siz dalga mı geçiyorsunuz, yok çok ciddiyiz dediler. “Biz ayrılamayız, yollar ayırsa bile” dedik biz de. Şaka bir yana ailede benden başka kimsede yabancı dil yok, olmaz dedik. Bekleyin gelmeyen olursa gidersiniz dediler. O sırada ben Vueling uygulamaya bakıyorum 4 kişilik bileti 660 euroya satıyorsunuz hala ama bana yer yok diyorsunuz dedim, şirket politikası efendim bizim yapacak birşeyimiz yok, bekleyin gelmeyen olursa gidersiniz dediler. Tabi gerginlik, telaş derken herkes bize bakıyor, fakat o da ne uçuşa 45 dk kala herkes sıradayken uygulamada bana da koltuk atandı derken görevli gelip biletimi de uzatınca rahat nefes aldım. Kişibaşı 250 eurodan toplamda 1000 euro tazminat artı geceki uçak bileti mi, yoksa planlı seyahatiniz mi, siz hangisini tercih ederdiniz, biz tabi ki seyahati tercih ettik, zaten zaman kısıtlı Barça bizi bekliyor, otel ayarlanmış, müze programları yapılmış napayım 1000 euroyu kayıp koca 1 günün yanında. Neyse efendim vardık Barça’ya. Bir Real Madrid fanı olsam da gerçek futbol gurmeleri bilir ki “Mes que un club” yazar Nou Camp stadının en belirgin koltuklarında. “Bir takımdan daha fazlası”. Narcis de Carreras’ın 1968 yılında Barcelona başkanı seçildikten sonra yaptığı teşekkür konuşmasında söylediği sözdür kendisi. Sonradan Barça’nın sloganı haline gelmiştir. Bu detayı niye şimdi mi verdim? Çünkü bana göre “més que una ciutat” olmalı doğrusu. Yani “bir şehirden fazlası”. Her ne kadar hala Roma ajandamda ilk, Amsterdam 2. sıramda yer alsa da Barcelona tam bir mimari şehri. Tarih konusunda Barça Roma’nın yanından geçemez ama muhteşem mimari yapıları benim ajandamda kendisini 3. sıraya yerleştirdi. İlk olarak daha önce çeşitli nedenlerle seyahat iptalleri yaşadığımız için Barcelona konaklamamızı “kervan yolda düzülür-her ne kadar bu atasözünü sevmesem de” Nice’te otelde kalırken ayarladım. Ayarladım ama 2-3 haftadır takip ettiğim, Gotik mahallede 3-5 tane evi olan Sthefy adında bir dengesizin(nedenini açıklayacağım) fiyatı 3 gece için 8bin bandında seyreden evi 5bin liraya ayarladım. Kesinlikle tertemiz, merkezi, 100den fazla insandan olumlu referans alan bir yer. Peki neden dengesiz? Adres tarifi istiyorum verdiği yer saçma sapan(yakın ama farklı bir yer) bir yer çıkıyor, diyorum ki konum at en sağlıklısı, en son ısrarlarım sonunda konumu atabildi. Otele erken girersen(3ten önce) 20 euro ödersin dedi, bunda da bir anormallik yok kabul ama orada devamlı olarak biri beklerken bizden niye 20 euro istiyorsun. Biz de vermedik tabi. Barcelona havalimanına 11 gibi indik, zaten hallice bir ilçe gibi bir yer ve dükkanlar şahane, insan 3-4 saat geçirir öyle keyifli bir yer. Turizm firmaları tur düzenlese yeri o kadar büyük bir yer yani. Neyse 46 nolu otobüsle (Terminal1 ve Terminal 2den geçiyor). Şöföre ücret ödeyerek binebiliyorsunuz ya da kartla. Ancak benim 8 binişlik kartım olduğu için(2 hafta önce dönen arkadaşımdan rica etmiştim-metrolarda satılıyor-11.5 euro-0.5 euro depozito ücreti var sanırım-sonra yükleme yapmak istedim-kioksta biri ben yardım istemeden yanıma geldi-nakit ödeyeceksin kart olmaz dedi-sanırım cüzdanımı çıkarınca çarpıp kaçacaktı-çıkarmadım ama yükleme de yapamadım-kartımı kaptığım gibi uzaklaştım oradan) biz ne kiosk aradık ne şöföre ücret ödedik. Tüm aile üyeleri için kullanabiliyorsunuz. Aktarma var mı yok mu muamma, var gibi sanki. Bu otobüs en hesaplı yol. Tek biniş sanırım 2.5 euro civarı olmalı. Son durak olan Plaça Espanya-İspanya Meydanı’nda iniyorsunuz. Buradan L3 numaralı metroya binerek La Rambla caddesi üzerinde yer alan Liceu merkezi metro durağında iniyorsunuz. Ama aman diyim ağır valizleriniz-bebek arabanız varsa 46 numaralı otobüsün sizi indirdiği çifte kulenin oradan metroya giriş yapmayın, çünkü Barcelona’da metroya ulaşım rezalet. Asansör ya yok ya da yarıya kadar ya da en kötüsü çalışmıyor, rezil olduk 10 dk sürdü metroya ulaşmamız. Oysa ki “aman canım asansör olmayıversin” demek yerine insanların önerdiği gibi kavşağı yayan dolanarak Arenas de Barcelona’nın (eski arena-yeni AVM-ücretsiz teras manzarası süper) önündeki metrodan insek bu kadar eziyet çekmeyecektik. Bu uyarılarım tüm metro istasyonları için geçerli. Mutlaka asansörlü olan yerden inin. Bu arada çocuklara da kart basıyorsunuz saçma bir şekilde. Bunu Amsterdam’da da yadırgamıştım. Neyse efendim vardık 12’de Liceu’ya, otel yakın ama girişe 3 saat var. Biz ne yaptık. Hadi dedik ağzımı tatlansın. Granja Dulcinea isimli tarihi mekana gidip kahveler eşliğinde meşhur “Krem Katalan” yedik. Efsane bir tatlı, kesinlikle yiyin. Aynı mekadan churros eşliğinde sıcak çikolata da servis ediliyor, meşhurmuş ama ben denemedim ne churros ne de sıcak çikolata sevmiyorum, sadece çocuklara churros aldım, fena değildi ucundan tattım. Sonra yine tavsiye üzerine “COLOM” isimli rezervasyon kabul etmeyen yemek zamanı kuyruk uzunluğu şov yapan (öğle ve akşam yemeği zamanları-o yüzden 2-3 gibi gitmekte fayda var sıra olmuyor) fiyat/fayda optimizasyonunda arşı alaya varan mekana gittik. 2 kişilik bol deniz mahsullü enfes paella 22 euro efendim. Zaten en az 2 kişilik söyleyebiliyorsunuz. Şiddetle tavsiye edilir. Ben paellayı bir İzmirli olarak aşırı beğendim. En son tavayı sıyırıyordum. Başka mekanlara gidip 50 euro bayılmaya gerek yok. Bu mekana giderseniz boğazında dövme olan Ürdün/Lübnan(hangisi hatırlamıyorum) lı Ahmet kardeşimizi bulun. Çok kibar, çok nazik dilinden dua eksik olmayan kavruk tenli kısa-ortaboylu Türkçe çatpat konuşan bir kardeşimiz. Katalan sinirli bir çocuk var bıkmış heralde Türklerden agresif agresif hareketler ona bulaşmayın,valizler var diye bizi alırken nazlandı ama sonunda girdik. Uzakdoğulu bir amca var o da iyi, birkaç kez gittiğimiz için kanka olduk. Tavşanlı,etli,mürekkepli versiyonları da var denemedik size kalmış. Sonra Gotik mahallede dar sokaklar arasında 10 dk yürüyüşle otelimize(airbnb evi) girdik. Otel için yazıştığımız arkadaş ne kadar aksi ise otelde bizi karşılayan Lorena isimli Kolombiya/Meksika kökenli kız ve kardeşi Miguel çok dost canlısı idi. Ancak bizi Sthefy yüzünden tam 3te eve aldılar. İyi derecede İngilizce bilsem de onlar bilmediği için translate üzerinden anlaşmaya çalıştık. Bu arada İngilizceniz iyiyse bu tip durumlarda kesinlikle Türkçe kullanmayın, çeviri hataları had safhaya çıkıyor Türkçede. Google algoritmasında bu konuda bir sorun var. Türkçe kullanıyorsanız da kesinlikle yazarak tercüme edin. Kısa bir mola ve valizleri bıraktıktan sonra Barcelona Katedrali’nin yanından geçerek(ücretli olduğu için girmedik-Avrupa’da görmediğim kilise kalmadı) Zafer Takı ve Ciutadella Parkı’nı gezdik. Güzel alanlar ancak parkın büyük kısmı bakımda. Sonra Ferran Caddesi üzerinden (Carrer de Ferran-keyifli bir cadde kesinlikle öneririm) Flamenko izleyeceğimiz mekana doğru yola koyulduk. Arkadaş tavsiyeli 23Robadors isimli tekinsiz bir yerde yer alan ancak endişe etmenize hiç gerek olmayan bir yerde kişibaşı 8 euro vererek efsane bir resital izledik. Zaten ilk 3 sıra Türk. Gösteri 8de başlıyor ancak rezerve olmadığı için yarım saat önce gitmeniz gerek ilk sıralar için. Çünkü mekan çok dar ve küçük. Ama bu da sesi damarlarınıza kadar hissettiriyor. Tek yapmanız gereken instagram sayfalarında hangi günler flamenko var bakmanız gerek. Arkadaşım 6 günde 3 kere bu mekana gitmiş ve her seferinde farklı sanatçılardan gösteri izlemiş. Bizim de tadı damağımızda kaldı. Çocuklarımız da beğendiler. Sonra acıkınca Mimi Tapas isimli mekanda gece kayıntısı yaptık. Dükkan Hindulara ait olsa da yüksek not aldığı ve lüks olduğu için girdik. Koca porsiyon domatesli tapas 3 euro, sarımsak soslu tapas 3 euro, zeytin tapas 3 euro. Akşamları acıkınca annemizden çay eşliğinde istediğimiz tabaklar gibi. Zaten tapas atıştırmalık/meze demek. Bizden mekan da tapas ta geçer not aldı. Başka siparişimiz olmayınca şaşırdılar ama ne yapalım hala paella dolu bir mide ve diğer atıştırmalıkların etkisi devam ederken fazlası olmazdı. İkinci gün dünden aldığımız Park Güell ve La Sagrada Familia günü başladı. Benden size tavsiye eğer yurtdışında geleneksel sim hattınız sms almıyorsa ya da almayacaksa mutlaka işbankası gibi bir kart yanınızda olsun. Çünkü teb kartımla müze satın alırken sms gelmedi, ama işbank smsleri uygulama üstü gönderdiği için biletleri alabildik. Bu arada mevsimden dolayı 1 gün önceden müzeleri alabildik, bunu da biliyorduk, hatta arkadaşım kuyruktayken almış, ancak bahar/yazın bunu yapmayın haftalar öncesi bitebiliyormuş. Park Güell’e sakın metro ile gitmeyin, yoksa yokuş çıkarsınız, en ideal yok Katalunya meydanından 24 nolu otobüse binip parka tepeden girmek. Bu arada burası eskiden ücretsizmiş. Ancak Barselona meclisi nasıl olsa geliyorlar diye burayı ücretli yapmış sanırım. Ama bana sorarsanız kesinlikle gelinmeli ama 16-18 euro gibi bir ücret buraya gerçekten çok fazla. Sebebi de şu: Bir mimarlik dergisinde okuduğuma göre burasının yapımı 1. Dünya Savaşı öncesi ve sırası buhranlı zamanlarına denk geldiği için ödenek sıkıntısı ile tam olarak bitememiş olması. Ancak, her köşesinde derin anlamlar taşıyan ve yer yer Katalan sembolizminin de vurgulandığı mükemmel bir alan. Bir mimarlık dergisinde okuduğuma göre Gaudi yeri geldiğinde taşınan parçalardan kırılan seramiklerden yeri geldiğinde de inşaat atıklarının atıldığı çöplerden topladığı seramikleri çeşitli yapılarda kullanırmış. Çok detaya girip sizi sıkmak istemiyorum. Merak edenler şu yazıyı kesinlike okusun: [ ]( ) La Sagrada Familia: Biz sabah saatlerinde daha az kalabalık olduğu ve balkonda fotoğraf çektirmek günün diğer saatlerine göre nispeten daha kolay olduğu için Park Güell e sabah 10’a rezerve yaptırmıştık. Hava müsaitse daha da erken gidebilirsiniz. Aynı günün öğleden sonra 2’sinde La Sagrada Familia’ya rezerve yaptırdık ki kasıtlı olarak bu saati seçtik. Çünkü La Sagrada inşa edilirken büyük usta Gaudi ışığa da çok önem verdiği için yapıyı dizayn ederken bu da önemli bir kriter teşkil etmiş. Şans eseri hava da parçalı bulutlu olduğu için olabilecek en mükemmel ambiyansı yakaladık. Siz de imkanınız varsa mutlaka 2-6 arası ve parçalı bulutlu havalarda ziyarete gidin. Ne dediğimi orada bu anları yaşayınca anlayacaksınız. Vitraylardan süzülen ışık kaynağı buluttan güneşe, güneşten buluta geçtiği zamanlarda oluşan cümbüşü size anlatamam. Bütün insanlar bir anda sıcak renkli vitray camların olduğu güneşe bakan cepheye yöneliyor, tarifi imkansız. Park Güell’in çıkış kapısından çıktıktan sonra La Sagrada Familia’ya biz yürümeyi tercih ettik. Yol uzun gibi görünse de yokuş aşağı gidildiği için sıkmıyor ve hızlı bitiyor. Yorulmak istemeyenler toplu taşımayı tercih etsin ama biz hem Barcelona modern mimarisini hem de sokakları keşfetmek istediğimiz için yürüdük, kesinlikle tavsiye ederim. La Sagrada Familia’da da, Park Güell’de de biletleri alırken 3d ödeme ekranında sms gelmeyince hemen işbankası kredi kartımla almayı denedim, sms uygulama üzeri geldiği için kolaylıkla bilet aldım ve derin bir oh çektim, yoksa alamayıp Türkiye’deki bir arkadaştan rica edecektim. Bu konuyu da tecrübe etmiş olduk. Sms almada sorun yaşarsanız işbankası kullanmak çok pratik oluyor. La Sagrada’yı anlatmaya gerek yok. Gidin görün. Doğayı çok seven Gaudi burada da tamamen doğadan esinlenmiş. Kainatın mini bir tasviri olarak görmüş Sagrada’yı. Taşıyıcı kolonlar, üzerindeki motifler, kolonların şekilleri, camlar, vitraylar, seramikler, süslemeler, döşemeler, metal süslemeler hep doğada olan hayvan, bitki vs temaları içeriyor ve Gaudi kesinlikle kilisede Allah’ın yarattığı başta doğa olmak üzere herşeyden esinlenmeye az ya da çok özen göstermiş. Bunu detaylı bir şekilde incelemek istiyorsanız 2-3 saatinizi de kilisenin altındaki bölmede yer alan müzede gözlemleyebilirsiniz. Kilise için 2, müze için 2-3 saat zaman ayırdık. Bu sürenin altına düşmemeye çalışın. İngilizce anlatımlı panolardan destek alın, destek alamıyorsanız mutlaka görselle çeviri vs kullanın ya da gitmeden önce hikayesini okuyun. Ben panolara teker teker okumaya özen göstersem de çoğunun fotoğrafını çektim ve okumayı eve sakladım. Gaudinin en etkilendiğim sözlerinden biri : “To do things right, first you need love, then technique” – Bir işi düzgün yapmak için ihtiyacınız olan ilk şey sevgi, sonra tekniktir. Yani diyor ki aslında, benim muhteşem tekniğim, sevgim olmasaydı bir anlam ifade etmezdi. Tutkuyla bağlandığı bu yolda ortaya yen bir mimari akımla çıkardığı muhteşem eserler işte sevgiyle başladı, sonra da Allah vergisi muhteşem tekniği. O tekniğin arkasında yatan da küçük yaşlardan itibaren sahip olduğu romatizma nedeniyle diğer çocuklarla oyun oynayamamasının getirdiği muhteşem gözlem yeteneği sebep olmuş. Gaudi’nin bir tramvay kazası sonucu hazin bir şekilde vefat etmesi (kaza sonrası üzerinde kimlik olmadığı ve paspal kıyafetler olduğu için Gaudi olduğu anlaşılamıyor ve geç müdahale ile yatırıldığı fakirler hastanesinde can veriyor) sonucu düzenlenen büyük cenaze sonrası yine gidince müzenin içinden göreceğiniz mezarında yatıyor. Gaudi öldükten sonra çok şiddetli tartışmalar yaşanıyor. Kilise devam etmeli mi, etmemeli mi? Dali’nin de dahil olduğu bir kesim sanatçıya saygısızlık olacağı için inşaatın devam etmemesi ve bu haliyle kalması gerektiği düşünürken, bir diğer kesim devam etmeli diyor ve sonuçta devam kararı alınıyor. Aradan 100 yıla yakın zaman geçtiği halde anladığım kadarıyla “Gaudi olsa nasıl yapardı?” sorusu üzerine proje yürüyor(kilisenin içerinde laboratuvarı göreceksiniz), çünkü iç savaş ve diğer bazı talihsiz olaylar sonrasında zaten kuvvetli bir proje arşivleme geleneği olmayan Gaudi’den kalan çoğu doküman ya yanıyor ya kayboluyor. Tahminen 1-2 sene içinde biteceği öngörülüyor. İster gotik ister barok ister rönesans stili mimari olsun Avrupa’da gezdiğim kiliselerden hemen hemen tamamı içimize bir kasvet çökertir ya, La Sagrada’da o ağır kasvet yok. (Bu bir kilise övgüsü değildir, mimari farklılığı buradan da anlayabiliyoruz sadece). La Sagrada Familia kesinlikle bir daha gideceğim yerler arasına eklendi. Herkes gitsin ama Mimarlar, İnşaat Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri 1den fazla gitmeli bence. Tam bir ilham kaynağı. Meslekte yeni ilhamlara sebep olacak ufuk genişletecek bir akım. Bu arada ben burada çocuklarımızı kalıplara sokan eğitim sistemimizi bir kere daha derinden sorguladım. Çünkü Gaudi tahsil hayatı boyunca aşırı başarılı bir öğrenci değilmiş ancak gözlem yeteneğini hiçbir zaman kaybetmemiş. Sahip olduğu yeni teknikle üniversite diploması alırken hocaları tarafından “bir deliyi mi dehayı mı mezun ediyoruz” dedirtmiş kişidir kendisi. Neyse çenem düştü yine bir link atayım buradan devam edersiniz belki: [ ]( ) La Sagrada Familia etrafında Five Guys isimli Mc ya da Burger benzeri bir fastfood zinciri var. Bizim aramız pek fast foodla iyi değildir ama değişiklik olsun diye girdik ve çok beğendik. Ha keza yine Taco Bell diye bir mekan var oradaki Tacoları da çok beğendik. Çok sayıda kafe yine civarda yer alıyor. La Sagrada manzaralı yemek yemek birşeyler yudumlamak çok keyifli oluyor kesinlikle tavsiye ederim. La Sagrada maceramızı bitirdikten sonra Barça’yı çapraz olarak kesen meşhur Diagonal caddesini de yayan geçerek önce Casa Mila- lakabı (La Pedrera) (taşocağı denmesinin sebebi ilk başlarda bazı kesimler tarafından görünümü nedeniyle taşocağına benzetilmesi), sonra da meşhur Passeig de Gracia üzerinden yayan Casa Battlo’ya ulaştık. Ancak geç kaldığımız için giremedik ve bir başka seyahate erteledik. Çünkü başka planlarımız vardı. Akşam keyifli bir La Ramblas yürüyüşü yaparak otelin yolunu tuttuk. Yorgunsanız La Sagrada’dan Casa’lara yürümeyin çok yoruluyorsunuz. Ertesi günün sabahında meşhur Market De LA Boqueria pazarında soluğu alıp kahvaltıyı burada ayaküstü yaptık. Sonrasında Gaudi’nin Gaudi olmasında parasal olarak büyük payı olan tekstil tüccarı Eusebi Güell (evet Park Güell’de de ismi olan Güell) için inşaa edilen Las Ramblas civarındaki Palau Güell’i ziyaret ettik ancak tadilatta olduğu için giremedik. O da bir sonraki sefere kaldı kısmetse. Zaten bir dahaki gidişimizde 1 hafta sadece Barcelona’ya ayırma planımız var ki Gaudi’nin eserlerini iyiden iyiye gezebilelim. Sonrasında Colomb heykelini ziyaret ederek sahile indik ve oradaki AVM’de alışveriş yaptık. Sornasında ise Barcelonata plajına kadar yürüdük ve kafe/mekanlarda zaman geçirdik. O gün Barcelona-Atalanta şampiyonlar ligi maçı vardı ve iki takım taraftarları da her yerde kardeş kardeş eğleniyordu. Nou Camp tadilatta olmasa bu maça gitme ihtimalim de yüksekti, başka bahara kaldı. Nou Camp’a ailem olmadan arkadaşımla ya oğlumla bir maça gitme planımı da ajandama ekledim. Barcelonata plajı’nı da gezdikten sonra yine Barcelona’nın tarihi bir bölgesi olan El Born’da yer alan meşhur Puertocillo restorana gittik ve zamburinas tan tutun kum midyesine, efsane balıklardan karidesine, istiridyesine, balık çorbasına vs toplamda 85 euro civarı hesap ödedik ve lezzete doyduk. İstediğiniz kiloda istediğiniz üründen sipariş verip keyifli bir yemek yeme şansınız oluyor. Kesinlikle tavsiye ederim. Puertocillo’nun biri burada, biri La Sagrada diğeri de Las Ramblas’a yakın 3 şubesi var bildiğim kadarıyla. El Born’da yer alan Puertocillo’nun yanında görülmeye değer antik bir müze-pazar ve gezmek ücretsiz. Barcelona gibi turiste meta gözüyle bakılan bir yerde ücretsiz müze ziyareti komik geliyor değil mi? Merak etmeyin Picasso Müzesi de ücretsiz ama bazı şartları var biraz sonra anlatacağım. Son olarak Puertocillo da çoğu İspanyol pardon Katalan restoranı gibi öğlen açılıp 2-3 saat çalışıp sonra 2-3 saat kapanıp akşam 8 gibi açılıp sonra tekrar kapanıyor. Yemek yerken saatleri düzgün ayarlamazsanız kendinizi bir kapanma telaşı içinde bulabilirsiniz. Bugünü de böyle noktalıyoruz. Son günümüz ise Ferran caddesinde şık bir cafede kahvaltı yaptıktan sonra soluğu İspanya meydanındaki Arenas de Barcelona AVM’de alıyoruz. Eski bir arena burası ve 2011 de yeniden AVM olarak tasarlanıyor. Katalunya meydanındaki devasa AVM El Cortes Ingles’ten sonra bize cazip gelmedi ve küçük bulduk ama buranın olayı ücretsiz efsane 360 derece manzarası. Bir yanda çifte kuleler, bir yanda Montjuic tepesi, diğer yanda Tibidabo, diğer yanda az da görülse La Sagrada, Park Güell vs. Kesinlikle çıkılmalı. Buradan ayrıldıktan sonra uçağımıza zaman azaldığı için tepedeki müzeye girmeden hızlıca önüne giderek efsane ama çalışmayan çeşmenin önünde fotoğrafları çekmeyi ihmal etmiyoruz. Sonra İspanya Meydanından metroya binerek tadilat altındaki Camp Nou’ya uğruyoruz. Müzeyi gezmeye zamanımız yok, onu da Camp Nou’ya maça gelinecek başka bir zamana erteliyoruz. Sonra apar topar Picasso Müzesi’nin yolunu tutuyoruz ama öncesinde Colom Restoran’da son paellamızı yemeyi ihmal etmiyoruz. Koştur koştur Picasso müzesindeki saat 4buçuktaki randevumuza yetişirken Paella’lar midemizde atomlara ayrılıyor tabi. Buraya Perşembe günleri ücretsiz giriliyor, saat 4-7 arası. Ama tek şart arefesindeki Pazartesi günü İspanya saati ile saat 10da girip rezerve yapmak. Biz Barcelona’ya gelirken uçakta olduğumuz için sağolsun arkadaşım adımıza 4 kişilik yer ayırttı ve Barcelona gezimizi bir başka dahi efsane ressam Picasso’nun müze gezisiyle tamamladık. 2 saatimizi de burada bıraktık ve kesinlikle değdi. Bir süre müze ücreti vermekten de kurtulduk. Gördüğünüz üzere Barcelona 3-4 günde bitecek bir yer değil. Gitmeden önce Girona, Tarragona, Montserrat, Tibidabo, Montjuic, Sitges hatta Andorra falan yaparız belki diyorduk ama ne mümkün. İstanbul’u 1 haftada gezebilir misiniz, 1 ayda bitmez. Barcelona da öyle. Ya 1 ay ayıracaksınız ya da parça parça gezeceksiniz. Daha burada yazmadığım bir sürü yer var ve hepsini önem sırasına göre not ettim. Valencia: Barcelona’da işimiz bittikten sonra metro ile Barcelona Sants tren istasyonuna gittik. İlk defa bu kadar aramanın olduğu bir tren istasyonuna şahit olduk. Uçağa gider gibi bekliyor perona öyle iniyorsunuz. Saat 8 gibi biletini evvelden aldığımız Valencia’nın yolunu tuttuk. Biletleri Renfe’nin kendi sitesinden almıştık. Keyifli bir 3 saatlik yolculuktan sonra Valencia’ya vardık. Alman menşeili Limehome otellerinin Calle de Cadiz bölgesinde yer alan gara yakın self-check in yoluyla üzerinden varıştan 1 gün önce gönderilen kodla girişimizi yaptık. Son check out zamanı 11.00 olduğu için otel civarında kahvaltımızı yaptık. Sonra akşama kadar zamanımız olduğu ve otelde valiz bırakamadığımız için otelle anlaşmalı Merkezi Gar civarında yer alan “Locker In The City” emanet noktasında XL kasa satın aldık. Kasayı satın alırken otel anlaşmadan dolayı yüzde 30 indirim verdi. Kullandık. Nolur nolmaz diye de 1 euro ya sigorta eklettik. Locker In The City de Freenow sürüş uygulaması için İspanya’da kullanmak üzere 10 euroluk 2 indirim verdi. Onlardan birini de havalimanına giderken kullandık. Arkadaş yeni tatlar merakı insanın başını bazen derde sokabiliyor. Önce kahvaltıda sebzelerden yapılan Gazpacho çorbası, sonrasında da Valencia’nın Market de la Boqueria benzeri Market Central’inde pirinç sütünden yapılan “Horchata” -pirinç sütünden yapılan geleneksel içeceğini içtikten sonra benim karnım Çarşamba Pazarına döndü. 2 gün kendime gelemedim. Valencia’dan sonra Marsilya’da Marsilya’nın pisliği de eklenince mide bulantısından yemek yiyemedim o derece kötü oldum. Gazpacho konusunda garson soğuk olarak servis edildiği konusunda beni uyarmıştı ama denemek istedik, ne eşim be ben beğenmedik. Horchata fena değil tadı ama sanırım çok beklemişti. Market Central bana göre Boqueriya’ya göre kat kat daha güzel ve hesaplı, ürün çeşitliliği çok fazla. Kestane balı ve paella sosu ile paella pirinci aldık buradan. Valencia’ya giderseniz İzmir’i yakından tanıyan bir abimizin “El Pederniz” adlı dükkanına gidin. Biz rezervasyon yaptırdık ama eşim migren ben bulantı içinde olduğumuz için gidemedik. Sonra iptal ettik ama arkadaş bizim için restoranı hazırladığını söyleyince üzüldük, durumu anlatınca bu sefer o bizden özür diledi, yardıma ihtiyacımız olursa doktor olduğunu ve gelebileceğimizi söyledi. O kadar da kibar bir insan. Valencia dümdüz bir şehir. Fiziki olarak ta öyle gösteriş olarak ta Barcelona’ya göre daha az hikayesi olduğunu düşündük. Çok sayıda genelde iki kuleye sahip şehre giriş kapıları var ve giriş ücretleri genelde 2 euro civarı. Biz bir tanesine girdik ama diğerinde de Napolyon’un Valencia’yı ele geçirmek isterken kulenin aldığı şarapnel tahribatına da tanık olduk. Güzel bir Akdeniz şehri olduğunu belirtmeden geçmeyeyim. Bize ziyadesiyle yetti 1 gün. Devasa müzesini gezemedik belki ama yolumuz düşerse onu da gezeriz bir gün. Marsilya: Ne diyeyim ki. Pislik, kir, koku, tekinsiz tipler, fareler. Dönüş havalimanımız burası olduğu için kürkçü dükkanına geldik. Holiday INN Gare Saint Charles otelini kahvaltı dahil 4 kişi 7bin liraya ayırdık. Pahalı gibi duruyor ama kesinlikle değil. Zaten o 2 günlük açık büfe kahvaltı sadece 3-4 bin lira tutar ve karşıda gar manzarası olacak kadar merkezi. Zaten Valencia’dan Ryan air ile indiğimiz havalimanında 91 nolu otobüsle gara kadar geliyorduk, son durak burası zaten. Ulaşım yetişkin 10, gidiş dönüş aldık biz 16 euro. Çocuklar tek yön 5 euro, gidiş dönüş yok. Çok anlatmayacağım Marsilya’yı. Oysa ki Monte Kristo Kontu’na konu olan If adası, Notre Dame Katedrali, Eski Liman vs hayalleriyle gelmiştik. Şehirden o kadar midem bulandı ki Longchamp Sarayı ve Eski Limanı gezdikten sonra bir italyan cafe restoranında (Casa Rubini Foccacceria) italyan müzikleri eşliğinde tramisu ve foccacia yedikten sonra Lidl alışverişini de tamamlayıp otelimize döndük. Şehri gezerken oğlum tramvay yolunda gereksiz yere açılan pis su dolu çukura düştü, beni eve götürün dedi hatta Marsilya maceramız da bitince tax free leri almak üzere 3 saat önce geldiğimiz havalimanında 1 saat tax free ile uğraştık. Tax free alacağınız varsa erken gelin. Global Blue personeli kötü niyetli, 1 kişi çalışıyor. Mühür yok diyor silik diyor, polise tekrar gönderiyor, polis bir odada sizi içeri almıyor, ısrar edince alıyor, diyorsunuz silik kaşeyi global blue kabul etmedi, fransız kadın ona tepki olarak sinirle 50ye yakın kaşe bastı. Bilmiyorum bizim tax free güme gitti mi gitmedi mi, zarfa koyup kasaya attık, çünkü sistem çalışmıyor dedi global blue cular. Marsilya rezaleti ancak böyle biterdi zaten. Havalimanı bile kanalizasyon kokuyordu. Hikaye böyle bitsin istemezdim ama maalesef gerçekte de böyle bitti. Beni tanıyanlar bilir. Gaudi’nin de dediği gibi yaptığım her işi aşkla yaparım. Amacım nisyanla malul beşer aklımın istikbaldeki unutkanlığına çare olsun diye ailemle geçirdiğim bu güzel anıları tarihe not düşmek ve başkalarının da bu derin bilgilerden istifade etmesi. Benim için sizden alacağım hayır duası önemli olan. Zor durumda olan biri gün gelir de buradaki bir bilgiden istifa eder ve zor bir durumu atlatırsan bana bundan büyük mutluluk olamaz. Fransa ve İspanya’da sizden yardım isteyen yabancılara kesinlikle yardım etmeyin. Fotoğrafınızı Japon bulun onlara çektirin, hem güzel çekiyorlar hem de kapkaca maruz kalmazsınız. Buralarda devamlı teyakkuzda olmakta fayda var. Son bir dipnot: Barcelona’da Türk Konsolosluğu Katalunya meydanına yakın Passeig de Gracia üzerinde. Umarım sadece eğlence amaçlı önünden geçersiniz. Başka seyahatlerde görüşmek üzere. Her türlü soruya açığım yeter ki ben bu kadar yardımcı olmaya çalışırken kırıcı olmayın, elbette ki imla hatalarım ve ufak bilgi hatalarım olmuşsa affola…
● Harika bir Yazı, kaleminize sağlık
● Teşekkürler çok güzel bilgiler.gectigimiz 2 yıl içinde üç kez İspanya’ya gittim toplamda 16 gün gecirdim ama sizin anlatımınizi okuyunca ne çok yeri atladigimizi farkettim,tekrar gitmek için sebebimiz oldu
● Teşekkür ederim çok güzel açıklamışsınız
● Çok yakında gideceğim rotaları çok güzel anlatmışsınız teşekkür ederim 16 21 şubat arası nice 16 21 mart arası Barselona seyahatim var
● Barcelona’yı detaylı gezdim, ama sizin yazdıklarınızı okuyunca Barcelona boyle miydi ya dedim Ulaşım konusunda yanlış yapmışsınız en ufak bir problem yaşamadık metro, otobüs hepsi çok rahat ve istediğiniz yere rahatlıkla ulaşıyorsunuz. Bu dediğiniz …
● Tebrikler çok güzel anlatmışsınız
● Teşekkürler bilgi paylaşımı için,harika
● Eğer organize olabilirsek şayet bizde İspanya/ Endülüs turu yapmayı planlıyoruz 3 arkadaş. Ama muhtemelen bir tur aracılığıyla olacak. Yine de bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederim.
● Bütün İspanya notlarınızı kaydettim teşekkürler değerli bilgilendirmeler için
● Teşekkürler
● Teşekkürler!
● Kaleminize sağlık Marsilya’nın sizin için kötü gitmesi üzücü oysa kim yaklaşık 15 gün önce oradaydım bence oldukça güzel bir şehirdi. Aksilikler maalesef bazen lezzet almayı da engelliyor… güzel bir bir yazıydı evlatlarınızla sağlıklı nice gezil …
● Teşekkürler bey,paylaşımınız eminim Nice işimizi çok kolaylaştıracaktır

Paris gezisi hakkında bilgiler

yurtdisigezgini — Sat, 15 Feb 2025 22:07:44 +0000

● Merhaba dün Paris gezisinden döndüm. Herhangi bir sorunuz varsa yardımcı olmak isterim. Kısaca deneyimlerimi paylaşayım. Pegasus ile orly havalimanına uçtuk . 6 kişilik bir gruptuk. Pegasus orly havalimanında 4 nolu bölüme iniyor. Biz 6 kişilik bir grup olduğumuz için gitmeden önce Uber ve Bolt uygulamalarını telefonuma indirmiştim. Bu sebeple havalimanından Uber ile merkeze gitmeyi tercih ettik. 37 Euro tuttu. Aslında daha çok tutmalı ama ilk yolculuk olduğu için indirim uyguladı. M14 metro ile de gidilebilir. Kişi başı 11.50 Euro sanırım. Biz şehir içinde ve Disneyland a ulaşım için navigo easy card aldık. Bir defalığına kart için 2 Euro verdik. Her biniş 2.50 Euro. Metro ağında dışarı çıkmadığınız müddetçe 90 dakika geçerli. Bu kartı metro girişlerinde alabilirsiniz. Toplam 5 gece konakladık. Kaldığımız yer LOUVRE bölgesindeydi. Her yere yürüyerek gitme şansımız oldu. Gezilmesi gereken tüm yerleri gezebildik. Metro veya tren ağını çok kullanmadık. Sadece bir gün disneyland için bir gün de la Vallée Village a giderken kullandık. Bu village denen yer Disneyland dan 2 durak önce bir istasyon. Çok büyük bir outlet . İnsanlar boş valizlerle gelip doldurup geri dönüyorlar north Face mont 140 Euro, 180 Euro civarı Ugg daha birçok ucuz ürün mevcut. Aklınızda hangi marka varsa burada mevcut. Biz de çılgınlar gibi aldık bişeyler. tax free formu doldurup ücret iadesini havalimanında check in yapmadan önce karta almak mantıklı olanı. Birkaç gün içinde karta iade olarak yansıyacakmış göreceğiz bakalım.İşlem çok basit. 100 Euro üzeri alışverişlerinizde mutlaka vergi iadesini almayı unutmayın. Alışveriş sevenler için yine mutlaka gidilmesi gereken yer la Galeries la Fayette. İnanılmaz büyük bir avm. Herşey mevcut müthiş bir mimari. Mutlaka gidin. Yarım günümüzü louvre için ayırdık. Ünlü eserlerin yerlerine bakarak direk hedefe odaklandığımız için hiç zorlanmadan gezebildik. Plansız gidilmemeli. Paris gerçekten çok güzel bir yer. Bir kaç kez daha gitmek isterim. Sorularınız olursa ekimden geldiğince cevap vermek isterim. Bon voyage!
● Bilgilendirme için teşekkürler. Dönüşte Pegasus ile döndüyseniz; Orly Havalimanı karmaşık mı, kontuara ulaşmak kolay mı?
● hayır oldukça düzenli . Hiç zorluk çekmedik
● teşekkür ederim
● Paylaşım için teşekkürler bizde salı gidicez ,umarım güzel bir tatil olur bizim içinde.
● inanın mükemmel olacak çok güzel bir yer. Sıcak tutan kıyafetler yanınızda olsun Nehir civarında gezerken üşüyor insan:)
● Biz de pazartesi parise gidicez , önerebileceğiniz restoranlar var mı ? Bir de bloglarda yazan klasik şeyler dışında mutlaka deneyin diyeceğiniz yemek/yiyecek var mı?
● la castle cafe de soğan çorbası (eyfelin hemen arka sokağında), carette cafe de sıcak çikolata + kruvasan ( yine eyfelin izlendiği balkonların üst meydanında). Bizim hoşumuza gitti.
● çok teşekkür ederim
● Merhaba murat bey haziranda bizde gideceğiz.. Disneyland için önceden bilet almaya gerek var mı?
● evet mutlaka almalısınız. Yazın çok kalabalık olacaktır.
● teşekkürler kalacağımız yer ve disneyland dışında önceden tedarik edeceğimiz birşey yok sanırım. Sizin uçak bileti ne kadar tuttu?
● Kasım ayında mı ne almıştık uçak biletini. Gidiş dönüş 3 kişi 20 bin civarıydı
● 2 gün kalacağız nereleri görmemizi tavsiye edersiniz
● YouTube da çok iyi videolar var kalacağınız gün kadar size uygun rota oluşturabilir siniz. Ben kanalından çok faydalanmıştım.
● Kiyafet ayakkabi alışverişinizden Marka ve fiat bilgisi daha fazla verebilirsiniz
● o işi eşim daha iyi bilir:) benim aklımda en çok aldıklarımız kaldı sadece. Mesela şu çanta var meşhur longchamp ondan 5 adet almışız. Boyutuna göre 95-110 Euro civarı değişiyor. Louvre karşısında Benlux diye bir mağaza var. Uygun fiyatlı ürünler var. Türk çalışanlar var 4. Katta yardımcı da oluyorlar
● Oteli onerırmısınız hangı otel
● açıkçası kaldığım otel için çok tavsiye vermiyorum kahvaltı biraz sıkıntı oldu . Dediğim gibi Louvre bölgesi hepsi olur
● biz geçen yıl gittik eyfel kulesine yakın 5 dakika yürüme mesafesinde Novhotel var. Orada kaldık . Çok iyi bir oteldi memnun kaldık. Tavsiye ederim. Resepsiyonda Türkçe bilen varmı diye sorduk Azeri olan bir çalışan vardı onu çağırdılar. İsmi Sanan’dı. Bizdeki Sinan ismi gibi. Çok yardımcı oldu ve güzel bir oda verdi.
● Mehmet bey merhaba nov otelin kendi sitesinden baktım bir sürü oteli var pariste sizin bahsettiğiniz hangisi link vs atabilir misiniz? Booking üzerinden mi rezervasyon verdiniz birde geceliği ne kadara geldi bilgi verirseniz sevinirim
● linki bulunca atayım . Eyfel kulesine yürüyüş mesafesinde 5 dakika kadar. Bir geceye 180 Euro Ödemiştik sanırım. 3 kişi kalmıştık
● Bir de bacına alsaydın
● Internet hakda sormak istiyorum, hangi paket , nasil ve nerde almak getekiyor.Tesk
● Merhaba hangi otelde konakladınız?
● konakladığımız yer Appartement petit Champs 2. Burası 1 mutfak, mutfakta açılır kanepe 1 yatak odası ve banyo WC den oluşuyor. Girişte mutfağa kahvaltı malzemelerini koyuyorlar siz kendiniz hazırlıyorsunuz. LOUVRE bölgesindeki tüm konaklamalar konum için harika
● Teşekkür ederim
● Serife Gunes biz geçen yıl gittik eyfel kulesine yakın 5 dakika yürüme mesafesinde Novhotel var. Orada kaldık . Çok iyi bir oteldi memnun kaldık. Tavsiye ederim. Resepsiyonda Türkçe bilen varmı diye sorduk Azeri olan bir çalışan vardı onu çağırdılar. İsmi Sanan’dı. Bizdeki Sinan ismi gibi. Çok yardımcı oldu ve güzel bir oda verdi.
● teşekkürler
● rica ederim
● Paris’te yasayan biri olarak toplu (tasimadan restoranlara) Paris ile ilgili merak ettiginiz her seyi bulabileceginiz videolari kanalimda bulabilirsiniz . Birinin linkini asagiya birakiyorum. Abone olup digerlerini de izleyebilirsiniz. Sevgiler. Merak ettiniz seyleri videolarin altina yorum birakip sorabilirsiniz.
● Önümüzdeki hafta ben de gideceğim tax free için özelden yazsam yardımcı olabilir misiniz
● tabi yazabilirsiniz
● Merhaba hava nasıldı? Biz de çarşamba günü orada olacağız inşallah.
● hava zaman zaman gerçekten soğuktu. Özellikle nehir kıyısında esen rüzgar eskişehirvariydi:)
● Üstat selam bana Fransa’dan uçak bileti alındı transavia hava yollarından
● İstanbul dan hangi havalimanı onu goremiyorum acaba bilginiz varmı Atatürk mü sabihadan mı kalkıyor
● Bilette yazan İstanbul havayolu ama hangisi şimdiden teşekkürler
● Murat hocam merhaba Louvre müzesi için bileti önceden mi aldınız? Nerden ve kaça aldınız?
● …
● .
● ,
● Çok güzel bir bilgilendirme paylaşımı, teşekkürler..
● Bir de biz 1 haftalık navigo pass almayı planlıyoruz ama siz farklı bir kart kullanmışsınız sanım, bu konuda da bilgi/ tavsiye rica edebilir miyim? Biz de 5 gece konaklıcaz , gezi planınız varsa onu da rica edebilir miyim
● .

4 Kişilik aile ile Köln – Amsterdam – Gent – Paris gezisi

yurtdisigezgini — Thu, 13 Feb 2025 12:52:24 +0000

● Merhaba , 4 kişilik bir aile olarak Köln – Amsterdam – Gent – Paris – Köln gezisini yeni tamamladık.
● Daha önce yurtdışına çıkmamış yada bu güzergahlara gitmek isteyenler için bir kaç bilgi
● Genel hatları ile yaptığımız masraflar
● 2 Yetişkin 2 Çocuk (10y -6y)
● Uçuş : Çukurova-Köln-Çukurova (12.350TL)
● Sixt rent a car 7 gün araba kiralama peugeot 508 (449€)
● Hotel Günlük ücreti:
● Köln. : premier in köln (89€)
● Amsterdam : XO hotels park west (88€)
● Gent. : Adagio access Gent (121€)
● Paris. : Hotel elyse val d’europe (151€)
● Benzin. : (180€) 1451km
● Otopark , Otoyol : (125€)
● Yemek, market. : (500€)
● Disneyland. : (258€)
● Bot turu , müze vs : (185€)
● Öncelikle küçük çocuklarımız ve bavullar olduğu için araba kiralamayı tercih ettik. Avrupa da kurallar sıkıntılıdır, yapabilir miyim , sorun yaşar mıyım vs. diye çekinmeyin. Sadece biraz daha dikkatli olmanız yeterli. İlk gün tedirginliği üstünüzden atıyorsunuz. Bilindik firmalar tercih edin depozito iadesi noktasında sıkıntı yaşamazsınız. Şehir merkezlerinde ücretli otopark kullanın 10-15€ vermekten kaçınıp, hırsızlık ceza gibi şeylere maruz kalabilirsiniz.
● Kaldığımız Hotelleri booking de araştırıyorum
● Ancak hotel resepsiyonuna gidip , hotelin kendi Web sitesinde ödeme yapınca %15 – %20 daha ucuza kalabilirsiniz.
● İnternet – Mobimatter 20gb 20€ aldığınız zaman rahatlıkla yeter.
● Ancak yurtdışına çıkmadan havaalanında beklerken E simi aktif edin. Türkiye’de de kullanılabilir olduğu için herhangi bir sorunla karşılaşırsanız bir başka telefonun internetinden araştırır kurulumunu öğrenirsiniz. Riske atmayın.
● Yemek yiyeceğimiz yerleri daha çok gitmeden araştırıp buluyoruz.
● Özellikle bunu kesinlikle not edin “LİDL” market leri , bizim şok bim a101 tarzı ve Avrupa nın her yerinde olan uygun fiyatlı güvenilir marketler.
● Yanınıza nakit para çok fazla almayın , yurt dışı alışverişine açık ve euro hesabı bulunan ( ekstre borcunu euro olarak ödeyin) kredi kartı yeterli olur. Bu gezide sadece 20€ nakit kullandık.
● Yabancı dilinizin olmamasına çok fazla takılmayın. Google translate uygulamasını indirin. Her işininizi rahatlıkla halledersiniz.
● Özellikle italya da hırsızlık inanılmaz derecede fazla ve polis hırsızlık olaylarına ” basit suç” olarak bakıyor ve hiç ilgilenmiyor.
● Pasaportunuzu bavulun içine koyun. Sırt yada omuz çantanızda taşımayın. Arabanızdan inerken içeriye bakıldığında hiçbir şey görülmesin eşyalar bagajda kalsın.
● Biz gezilerimiz esnasında çok fazla kısıtlamaya gitmediğimiz için rakam bu şekilde çıkıyor. Sizler çok daha uygun yerlerde konaklayabilir , çok daha uygun şekilde yeme içme işini halledebilirsiniz.
● Şimdilik aklımıza gelenler bunlar
● Uçak bileti kişi başınamı
● 2 yetişkin 2 Çocuk, pegasus çukurova – köln – çukurova gidiş dönüş
● Teşekkürler
● ne kadar zaman önce biletleri aldınız?
● 25 aralıkta almışım 28 ocak Uçuş
● merhaba bilgiler için teşekkürler. Yani otelleri önceden rezervasyon yapmadan gittiğinizde mi ödediniz? Ayrıca kendi web sitesinden baktığımda şuana kadar baktığım tüm oteller neredeyse daha pahalı gibi görünüyor.
● Hiç bir otel için önceden rezervasyon yapmadım. Booking ile karşılaştırdığımda yaklaşık %10 ile %20 arasında daha uyguna tutmuş oldum.
● gittiğiniz gün için doğru olabilir ancak erken rezervasyon bayağı fark ediyor.
● bir gün oncesi ile aynı gün arasında bile fiyat farkı çıkıyor. Hatta bazı büyük otel markaları üyelik yapınca ayrıca indirim yapıyor. Önceden rezervasyon yapınca gittiğimiz yerlerde daha güzel ve daha uygun Oteller olduğunu hep gördük. O yüzden bu tatilde günlük yer bulup ödeme yapmayı tercih ettik
● Merhaba amsterdam otelinizden memnun kaldınız mı?
● amsterdam paris ve köln kesinlikle tavsiye ederim. Gent de güzeldi.
● Ehliyet avrupada bu ülkelerde gecıyormu burdan alınan araba kullanmakta orada daha zormu
● Yeni çipli ehliyet Avrupa da geçerli. Yurtdışında araba sürerken sadece kurallara daha çok dikkat etmeniz gerekli. İlk günün sonunda tedirginliğiniz geçer rahatlıkla kullanırsınız.
● Teşekkürler bilgileriniz için. Bahsettiğiniz kredi kartı nedir?
● kullandığınız kredi kartını yurtdışı alışverişine açtırıp, vadesiz hesap olacakta euro açacaksınız. Ekstre euro olarak gelir , sizde euro olarak ödersiniz. Tüm banka kartlarında aynı şekilde yapılabilir.
● Türkiye’de kullandığınız ve ekstresi TL olan sıradan kredi kartınıza Euro hesabı tanımlanıyor. Türkiye’de pos makinesi TL hesabından çekerken yurtdışında Euro hesabına borç yazıyor. Vadesiz hesabınızdan döviz al diyerek bu borcu son kullanma tarihine kadar ödüyorsunuz
● Uçak bileti 4 kişi için mi hocam?
● Evet 2 yetişkin 2 Çocuk, pegasus çukurova – köln – çukurova gidiş dönüş
● çok teşekkürler .6 ve 9 yaş iki oğlum var.Tek korkum böyle bir geziye ayak uydurabilirler mi.Disneyland ve yaptığınız gezi tam çocuklu aileler için uygun.1 hafta yiyecek ve içecek alışabilirler mi .Küçük oğlan biraz kafama takılıyor.Bir …
● Bizim çocuklarla yaşları yakın. Arabada kavga dövüş oluyor , gezerken yoruldum demeler Ama oralarda beraber gezmenin keyfi her şeye yeter. Konaklayacagim yerleri Her şehirde 2-3 tane ,gitmeden belirledim. Hangisinde kalacağımıza orada karar verdik. Yani direkt akışına bırakmadım. Ama her türlü yer bulursunuz. Yemek konusunda , her ülkenin yada şehrin yenilmesi gereken yemeklerini yersiniz Ama onun dışında sabah kahvaltı yapacaksınız özellikle LİDL market gibi marketlere giderseniz içeride kruvasan sandviç he türlü ürün var. Önemli olan şu, cesaretinizi toplayıp adım atmak. İlk gün belki biraz zorlanirsiniz Ama sonrasında rahatlıkla ayak uydurursunuz. Geçen sene italya ya gittik ilk yurt dışı tecrubemizdi, çok keyifli gezerken pasaportumuz çalındı. Sonrasında uğraştık ama bu süre zarfında da eğlenmeye baktık ve bu kötü deneyim bizi olumsuz etkilemedi
● Merhaba harika bilgiler paylasmissiniz ,bizde Mayıs ayında İsviçre için bilet aldık 4 yetişkin 3 çocuk, konaklama için Fransa nin daha uygun olduğunu düşünüyoruz doğrumu acaba,birde Paris ve Disney land için daha detaylı bilyverebilirmisiniz,berede konaklamak dağa uygun olur ulaşım için ,Disntlanda nasıl ulaştınız,biletler vs
● parise gittiğinizde yukarıda yazdığım oteli kesinlikle tavsiye ederim. Disneylandın yanında. Yürüyerek bile gidebilirsiniz yada ücretsiz servisler var. Parisi gezmek istediğinizde de araba ile gidip otoparklara rahatlıkla park edebilirsiniz. Disneyland 2 parktan oluşuyor. Biri oyunların olduğu diğeri stüdyoların karakterlerin. Disneyland siteden bilet alabilirsiniz.
● çok teşekkür ederim
● biz mart ayında Paris üzeri Amerika’ya geçeceğiz.Paris’te havaalanında 8/9 saat gibi bir bekleme süremiz var.O sürede gidip Dsneylandı ve eyfeli görmeyi düşünsek yetişirmiyiz.Yani havaalanında boş oturup beklemektense
● ayrıca hızlı geçiş bileti alarak disneylandı gezebilirsiniz. Eyfel + disneyland çok zor olur
● İsviçre ve Fransa’dan yeni geldim. Kesinlikle İsviçre Fransadan daha pahalı. Hatta Cenevrede çalışanların çoğu fransada kalıyor. Gidiş geliş yapıyorlar. Oyannax tarafında kalıp İsviçre tarafına gezmeye gidip gelebilirsiniz.
● Merhaba, Cenevre ye bilet aldık uygun diye,peki kalmak için planlama yapamadık henüz çok pahalı ,onerebileceginiz uygun nereler var
● E sim gideceğiniz ülke için alıyorsunuz, TR de çalışmaz ki..
● Pasaportunuzu ve paranızı otel odasında bulunan kasaya kitleyiniz, bavulda tutmak güvenli değildir..
● yanlış bilgi vermeyelim lütfen. Mobimatter europe aldığınızda kullanacağınız ülkeler aşağıda. Her ülke değişikliğinde kendisi otomatik geçiş yaptı. Turkiye de kullanmaya başladım.
● “E sim kullanacağınız ülke için alıyorsunuz TR de geçmez ki” yazmışsın.
● Benim marka ve ozellik belirttiğim bir paylaşımın altına bu cümleyi yazarsanız okuyanlar sanki hepsi için geçerliymiş gibi anlar. Doğrusu ” benim kullandığım e sim” demeniz gerekirdi. Neyse yanlış düzeltildi, siz de istifade edersiniz.
● Herkesin Mobimatter aldığını mı düşünüyorsunuz ki Türkiye’de açın diyorsunuz, tek bir markaya insanları yönlendirerek yanlış yapıyorsunuz.
● Diğer E simlerde çalışmayabilir örnek Fransa, Almanya için aldığınız ülkesel E simler.. Siz de bu bilgiden istifade ediniz.
● peki
● Kredi kartını euro olarak istediğimizde. Ekstre kesilince hesaba borcumuz kadar dışarıdan euro alıp mı ödeyeceğiz.
● TL ile hesap kesildiğinde banka kuru çok yüksek çıkıyor. Dışarıdan kendiniz euro alıp hesaba yatırıp ödeme yaptığınızda daha kârlı olursunuz.
● -Bankanız ile görüşüp euro hesabı da açtırın. Euro borcununuzu bie şekilde Euro olarak ödemeniz lazım.
● ben worldcard kullanıyorum. Son ödeme tarihinde bakıyorum eğer benim ödeme tarihimden düşükse ertesi gün tl oluyor öyle ödüyorum. Yükselmişse giderken almış olduğum Euro’yu ATM den yatırıyorum. Buradaki asıl amaç bankadaki kullanılan farklı kur miktarından etkilenmemek ve para çaldırma gibi risklerden uzak durmak
● Disneyland 4 kişi 258 Euro ya çok iyi almışsınız bence
● disneyland sitesindeki fiyat bu, tek park tek gün. mevsime göre, güne göre fiyatlar değişiyor.
● biliyorum hocam bizde gittik iyi fiyat diye oyüzden dedim
● Tecrübeler icin çok tesekkurler. Yurtdişinda telefonu isi nasil yapiyoruz e-sim nasıl birsey nerden aliyoruz benim hattım Türktelekom
● Biz mobimatter satın aldık. Ülke değiştirdikçe kendisi gecis yaptı , Hiç bir sorun yaşamadan kullandık. Internette mobimatter diye aratın. Gideceğiniz bölgeyi filtreleyin. Kendinize uyan GB satın alın. Kurulumu ile ilgili youtube da bir çok video var.
● Tesekkurler
● bu esim olayında çoğu kişi telefonda esim özelliği olması gerektiğini vurgulamıyor.. Esim özelliği olması gerektiğini bilmeden boşuna satın alanlar var çünkü..
● haklısınız
● Çocuklarla kalma işini nasıl ayarladınız? Aile odası gibi bir çift 2 tek kişilik yatak mı vardı ya da 2 ayrı oda mı tuttunuz?
● Otellere göre değişiyor. Genelde 1 çift kişilik yatak bir de 2 kişilik yatağa dönüşen kanepe oluyor.
● teşekkür ederim
● Çok güzel bilgiler aktarmışsınız.
● Çok faydalı açıklamalar teşekkürler
● Bilgileriniz için teşekkürler fakat pasaportumuzu valize koymak biraz sakıncalı diye düşünüyorum Tamam sırt çantasına da koymuyoruz ama bel çantamız giysimizin altında olunca daha güvenli olduğunu düşünüyorum çünkü valizler de karışıyor pasaport önemli diye düşünüyorum. Yıllardır yolculuk yapıyorum pasaportumu hep üzerinde taşıdım ama görünmez bir bel çantasıyla
● ayrıca Avrupa’da bazı ülkelerde aracın arka camını kırıp koltuktan bagajdaki valizleri çekiyorlar , pasaport ve para her zaman daha güvenli iç çantalarda olmalı bence de .
● yurtdisinda aynen pasaporta cok sahip cıkmak lazım kötü bir durumda elçilikten geçici pasaport çıkartmak gerekiyor.
● Tesekkurler.
● Harika bir paylaşım olmuş emeğinize sağlık
● Aciklama ve detaylar 4/4 lük , elinize saglik , süper bi paylasim ..
● Sanırım şu grupta rastladığım en iyi bilgi .2 çocuklu bir aile olarak işimize yarayacak bilgiler için çok teşekkürler.
● Pasaportları yanınıza alın- ancak gitmeden fotokopisini de alın. İlk fırsatta otele check-in yaptığınızda kasanıza koyun. Yanınızda fotokopileri taşıyın. Yıllardır yurtdışına gidiyorum hep bu şekilde yaparım. Valiz karışabilir/kaybolabilir. Ayrıca yurtdışında önce pasaport kontrolü sonra valiz alımı var- teknik olarak da bunu yapamazsınız.
●
● Super
● Detaylı açıklama olmuş elinize sağlık umarım bizde ve benim gibi yurt dışı gezmeyi hayali kuranlar nasip olur
● Oteller tr den ucuz. Manisada bile termal oreller 6000 sadece kahvaktı, akşam yemeği
● Çok güxel detaylı ve cesaret verici bilgiler tşkler
● Ve 4 kişi olarak çok uygun uçak hariç en fazla 1200 erou
● Yanı Türkiye arttık ucuz tatıl cenneti değiil ne turistler için ne bizler için .Onun için insanlar yurtdışında tatıl yapıyor Ticaret de aynı şekilde
● Tam bir f/p tatili olmuş
● Çok teşekkürler bilgilendirmeniz için.Bir tek pasaportu valize koymayın.Pasaport büyüklüğünde şu geçirmez kumaştan kendim cep gibi bir çanta diktim.Onu kullanıyorum giysilerimin iç kısmında…Kimlik ve nakit paramı da koyabiliyorum..
● Teşekkürler.Cok güzel anlatmışsınız.
● Çok güzel bilgiler paylaşmışsınız teşekkür ederim.
● Teşekkürler çok güzel anlatmışsınız.
● Yazınız çok açıklayıcı ve faydalı. Teşekkürler
● Çok güzel
● Harika bilgiler, paylaştığınız için teşekkürler.
● Teşekkür ederim değerli bilgileriniz için
● Uçak bileti 4 kişilik fiyat ise aşırı iyi
● Pasaportla ilgili genel cevap vereyim. Uçaktan inip otele gittiğimiz de kasaya koyup , sonrasında otelden çıkış yaptığımızda başka şehre giderken bavulun içinde ve bagaj da tutuyoruz. Tekrar otele gidince çıkarıyoruz.
● Kalem kalem çok güzel yazmışsınız teşekkürler
● .
● Merhaba köln ve çevresinde bulunan outlet tam olarak nerede acaba
● Emek verip detaylı bilgiler yazmışsınız, tebrik ederim
● 4 kişi bir hafta için iyi bir maliyet bence.
● Para birimlerini çevirince de ne kadar olduğunu anlamayanlar için amme hizmeti:
● Araç kiralama + benzin = 1 asgari ücret
● Yemek – market = 1 asgari ücret
● Oteller + otopark = 1 asgari ücret
● Müze, Tur, Disneyland = 1 asgari ücret
● Uçaklar = yarım asgari ücret
● Toplam 4.5 asgari ücret (yazmadığımız kıvır zıvır derken 5 olur)
● Bilgiler için teşekkürler dediğiniz gibi bize göre uygun fiyatlı bir gezi olmuş diğer yandan bir avrupalıya bir haftalik tatil için 5 asgari ücret ödeyeceksin deseleer asla o tatile gitmez
● Onlar bir haftalık Türkiye tatilini Lidl marketten (bizim BIM gibi) alıyor. 599 EUR’du en son. Uçak muçak yeme içme her şey dahil. Belekte golf otelinde kalıyorlar. Kendi ortalama maaşlarının çeyreği bile değil.
● Ama şöyle bir durum var. Onlar da yaşadıkları ülkede aldıkları paraya göre anca geçinebildikleri için rahat rahat buralara tatile gelemiyorlar. Bizim paramız daha değersiz ancak onların aldıkları maaşa göre masrafları da yüksek.
● yok öyle birşey abi Birincisi oralar daha pahalı değil. İkincisi anca geçinebiliyorlar dediğin adamlar iki-üç maaşla araba alıyor. Ortalama maaşla üç tane son çıkan iphone alınıyor. Çocuklar harçlık biriktirip PSP alıyor. Et, süt desen her zaman daha ucuz. En az 50 senedir böyleler üstelik.

Benelüx Paris gezisi hakkında ayrıntılı bilgi

yurtdisigezgini — Wed, 05 Feb 2025 09:47:07 +0000

● Herkese selam dostlar!
● Benelüx Paris gezisinden yeni dönen bir kardeşiniz olarak tecrübelerimi ve bilgilerimi paylaşmak istedim. Çünkü hayat paylaştıkça güzeldir. Gezim anında birçok arkadaşımdan geziyle ve güzergahla ilgili farklı sorular geldi. Bunları topluca cevaplayıp daha fazla insana ulaşmasını istedim. Soru cevap şeklinde bir yazı olacak, fazla detaya girersem, yazıyı uzatırsam kusura bakmayın lütfen.
● SORU 1: TURLA MI GİTTİN BİREYSEL Mİ? HANGİ ŞEKİLDE GİTMEM DAHA MANTIKLI OLUR?
● CEVAP1: Ben tur ile gittim. Sebebi de gidilen bölge Avrupa’nın pahalı bir bölgesi. Gidiş dönüş uçak bileti, otel, şehirler arası ulaşım derken çok daha pahalıya gelebilirdi. Bu tamamen size kalmış bir şey. İndirimli günlerde bilet bulabilirseniz, çok önceden otel rezervasyonu yaparsanız, otobüs indirim kodları vs gibi şeylerle ulaşımı da kolaylarsanız daha uygun fiyatlara gezebilirsiniz. Benim tercihim tur oldu.
● SORU 2: HANGİ TUR ŞİRKETİ İLE GİTMELİYİM?
● CEVAP 2 : Arkadaşlar birçok şirket zaten sadece aracı. Yani sizin tatilsepetinden, gezinomiden veya coraldan almanız bir şey değiştirmiyor. Herkes havalanında rehberle buluşup aynı otobüse biniyor. Bundan dolayı hangisi ucuzsa ondan alın derim. Ama bazı şirketler sadece kendi müşterilerini götürüyor sanırım. Jully Tur , Avrupa Rüyası vs gibi. Ama bahsettiğim tatilsepeti, gezinomi, coral gibi şirketler tamamı aynı rehber ve otobüste birleştiği için hangisinden aldığınız bir şey değiştirmiyor.
● SORU 3: NE KADAR TUTTU? EKSTRA TURLARA KATILMALI MIYIM? BUNLAR DIŞINDA SÜPRİZ ÖDEME VAR MI?
● CEVAP 3: Tur şirketleri tur fiyatını olabildiğince ucuz gösterip müşteri kazanmak için ekstra turları söylemeden fiyat reklamı yaparlar. ( Ektra tur ücreti yok ibaresi varsa o zaman söyledikleri fiyat üzeriden değerlendirirsiniz ucuz veya pahalı diye). Genelde ne kadar erken alırsanız o kadar ucuza alırsınız turu. Örneğin ben şubat ayında temmuz için Mega Benelüx Paris Colmar turunu 679 euroya aldım. Sonra 779 eurolara yükseldi. Şimdilerde 949 euro civarı. Yani gelecek yaza gidecekseniz ocak sonrası hemen biletlerinizi alın.
● Ekstralara katılma konusuna gelince ben sadece şehir değiştirilirken uğranacak olan ekstraları aldım. Brugge 50 euro+ Giethoorn 55 euro+ Strasburg Colmar 80 euro =185 yerine pazarlık yaparak 130 euro verdim kişi başı.
● Bunlar dışında 10 euro otobüs şöförüne bahşiş ayrıca kişi başı da 30 euro şehirlerin vergisi (ayak bastı parası) ödeniyor.
● Toplayalım: 679+130+10+30=849 euro ( bu ücret İstanbul Belçika ve Belçika İstanbul uçak bileti 3 gün paris 2 gün Amsterdam 1 gün metz 1 gün lüksenburg otellerinin kahvaltı dahil fiyatı ayrıca tüm tur boyunca otobüsle şehirler arası gezmeyi kapsamaktadır.) bunun dışındaki tüm özel yeme içme ve harcamaları kendiniz ödüyorsunuz. Hatta otobüsün buzdolabındaki küçük şişe sular 1 eurodan satışta :):)
● SORU 4: EKSTRALARA KATILMASAM BİREYSEL GEZEBİLİR MİYİM?
● CEVAP 4:Arkadaşlar yukarıda da söyledim 2 tür ekstra var bunlar biri şehirler arası yolculuklarda yol üzerinde uğranan turlar. Bunlara katılmanızı öneririm. Bahsettiğim turlar Brugge,Giethoorn Strasburg ve Riquewihr turları. Katılmazsanız ne oluyor? Oraya giderken yol üzerinde bir petrol istasyonunda sizi indiriyorlar 1 -2 saat sonra buradan sizi alacağız deyip gidiyorlar. Siz orada milletin gezip gelmesini bekliyorsunuz. Hepsini geçtim Brugge Giethoorn ve Strazburg gerçekten yerler görmenizi tavsiye ederim.
● Bir de sabah otelden çıkıp akşam aynı otele geleceğin ekstralar var. Paris ve Amsterdam gibi. Ben bu ekstralara katılmadım. Kendim gezilecek yerleri önceden belirledim. Kendi planımı yaptım ve gezdim. Pariste metro ağı çok iyi. 1 bilet ile aktarmalar yaparak istediğiniz bölgeye geçebilirsiniz. Pariste bir yetişkin metro bileti 2.15 euro. Biletler 1 kullanımlık. Ancak uyarmalıyım aynı bileti girerken de çıkarken de kullanıyorsun. Bundan dolayı bileti kullanınca atmayın saklayın. Yoksa turnikelerden geçemezsiniz Metro ve otobüsler hafta içi 12 de hafta sonu gece 1 de bitiyor. Son metro saatini kaçırmayın derim. Peki metro veya otobüs biterse ne olur? Taksi çok mu pahalı? Hayır. İlk gittiğim gece otelden gece 11 de metroya binerek ayrıldım eyfeli ışıklı izleyeyim diye. Bu araya bilgiyi sıkıştırayım. Eyfel akşam 10 da ışıklarını yakıyor. Gece 1 de kapatıyor. Her saat başı yıldızlı ışık şovu yapıyor 5 dk. O ışık şovunu görmek istiyorsanız saatinizi ona göre ayarlayın derim. Bahsettiğim gibi ilk gece çıktım. Gece 1 e kadar gezdim ve eyfelin son ışıklı şovlarını da izledim. Işıklar sönünce de otelime dönmek istedim. Ancak polise sorduğumda gece 12 de otobüs ve metroların bittiğini söyledi. Tabii ki taksiyle dönmeye korktum yüksek ücretler ödemek zorunda kalabilirim diye. Şanzelize caddesindeki Clemenceau metro durağının oralardan bir taksi tutup otelimiz olan Hotel İbis Saint denis stade sud otelime geçtim. Özellikle noktaları söylüyorum ki ne kadar yol yapmışım ve ne kadar ödemişim merak edenler olabilir diye. 29 euro yazdı taksi. Velhasıl çok da korkulacak fiyatlar değil.3-4 arkadaş birlikte çıkıp taksiyle dönseniz neredeyse metro fiyatına dönebilirsiniz yani.
● Amsterdamda central station var. Bütün otobüs tren hepsi buradan kalkıyor. Fiyatlar 1 biniş 3.20 euro. Yine aynı şekilde girişte ve çıkışta aynı bileti kullanıyorsunuz atmayın saklayın biletleri.
● Pariste ve amsterdamda gezilmesi gereken yerlerinizi önceden belirlerseniz ekstaralara paralar ödemeden gezersiniz.
● Pariste de Amsterdamda da müze ve ören yeri biletlerinizi önceden alın. Ben Louvre ve zafer takı biletimi önceden almıştım. Hiç sıra beklemeden direk girdim. Eyfel kulesine çıkma konusunda da resmi sitesinde sadece 2. Katına merdivenden çıkış bileti vardı onu almadım yürüyemem diye . İyi ki de almamışım videolarda göründüğünden çok daha yüksekmiş. Yürümeyin arkadaşlar verin parasını çıkın çıkmak istiyorsanız. Hem zamanınız biter hem de oraya in çık yapınca parisi gezecek haliniz kalmaz. Amsterdam için biletleri kapıda alırım diye düşünmüştüm ama maalesef amsterdamda sanırım bütün biletler sadece online satılıyor. Ve gideceğiniz gün almak isterseniz bitmiş oluyor. Önceden biletlerinizi alın.
● SORU 5: TELEFON HATTI OLAYINI NE YAPMALIYIM?
● CEVAP 5 : Gezi grubundaki bazı arkadaşlar kendi operatör şirketlerini arayıp belli ücret karşılığı açtırmışlar. Ben e-sim aldım. Mobimatter uygulamasını kullandım.Belçika Almanya Fransa Hollanda ve Lüksenburgta hiç çekmediği yer olmadı. Hız anlamında da çok iyiydi. 18 gb interneti 16 dolara aldım. 1 haftada sürekli internetteydim. Video falan da yükledim izledim. 6 gb arttı. Ama mutlaka internetiniz olsun. Hem Google maps hem translate için ayrıca gezi whatsup grubu oluyor ve tüm bilgilendirme anlık olarak oradan yapılıyor. Her an internetiniz yanınızda olmalı. Ben iphone kullanıcısıyım. İphone 11 ve üzerindeki telefonlarda e sim yapılıyor. Android ve diğer iphone modelleri e sim nasıl yükler bilmiyorum. İster operatörünüzle konuşup açtırın isterseniz gidince oralardan haftalık hazır kart alın.
● SORU 6: İNGİLİZCEM YOK YİNE DE KENDİM GEZME ŞANSIM VAR MI?
● CEVAP 6: Var arkadaşla .Benim de ingilizcem kötü. Başlangıç seviyesindeyim desem yeridir. Çok zorda kalırsanız telefondan translate aracılığıyla sorununuzu çözersiniz. Çok fazla dil kullanacağınız bir yer olmuyor zaten. 1-2 defa metroya binince sistemin nasıl işlediğini görüp anlayacaksınız. Dil çok hayati bir yerde lazım olmuyor yani.
● SORU 7 : MUVAFFAKATNAME ? YANİ EŞLERDEN BİRİ DİĞERİ OLMADAN 18 YAŞ ALTINDAKİ ÇOCUĞUNU YURT DIŞINA GÖTÜRMESİNDE BİR ENGEL VAR MI? NOTERDEN VELİ İZİN BELGESİ YANİ MUVAFFAKATNAME ÇIKARMAK ZORUNDA MI?
● CEVAP 7: Ben tura 16 yaşındaki kızımla katıldım. Eşim bu tura katılamadı. Tur şirketi bana hazırlık aşamasında bilgi verdiğinde muvaffakatname almam gerektiğini söylemişti. Ancak sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü sayfasından araştırarak bu belgeye yeşil pasaportluların ihtiyacının olmadığını öğrendim. Çünkü çocuk yeşil pasaport alacağında nüfus müdürlüğünde anne baba birlikte imza verdiğinden gerek olmadığı yazıyor. Ancak kimlikle giriş uyapılabilen kıbrıs Gürcistan gibi ülkeye girişlerde muvaffakatname istenirmiş. Özel bir durumunuz yoksa muvaffakatname istenmiyor.
● SORU 8: FİYATLAR KONUSUNDA BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ?
● CEVAP8: Yeme içme konusunda bir menü yemek 10 euro civarı tutuyor. Mc Donaldsta Big Mc Manü 2 kişi 18 euro civarı. Amsterdamda 22 euro. Orası biraz daha pahalı. Strazburgta döneri +kola 10 euroya yedim. Magnetler genelde tanesi 4 euro 3 tanesi 10 euro. Sular 1 euro civarı. Kendiniz turla giderseniz bavulunuza konserve koyarak öğünleri daha uyguna da getirebilirsiniz. Pariste Cafe de Flore’de 2 sıcak çikolata 1 krem şanti(6 fincana da yetiyor) 1 kruvasan aldık. Bu arada sıcak çikolatalar küçük sürahilerde geliyor ve 3 fincan çıkıyor. Yani 6 fincan sıcak çikolata+ 1 krem şanti +1 kruvasan= 25 euro ödedim. Pariste Pierre Herme veya La Durre gibi markalardan makaronlar 2.9 euro. Ben hepsini denemek için Pierre Hermeden 4 La Durre’dan 12 makaron yedim. Hepsinin tadı ayrı bir güzel. Biraz pahalı ama bence değer. Eğer tadımlıktan çk doyumluk isterseniz büyük makaronlar 6 euro ama bence 2 tane küçükten daha fazla gramaj olarak 3 makaranu 6 euroya almış olursunuz. Louvre müzesinin arkasında Cafe de Paris’te paris’in yerel tadlarını da denedik. Soğan çorbası+Escargot(salyangoz tava)+ üzerine tatlı niyetine Crumble yedik. Hepsi birer porsiyon. 34 euro tuttu. Soğan çorbası bence hoş değildi. Escargot ben yemedim kızım yedi. Ve çok beğendi. Midye gibiymiş. İçini fesleğen ve sarımsak ağırlıklı bir karışımla doldurup zeytinyağında fırınlıyorlar. Ekmekle zeytinyağına banarak yeniyor. Crumble güzeldi. Yeni tatlar arayanlar denemeli bence…
● Genel başlıklarla cevaplamaya çalıştım. Ancak aklınıza takılan başka sorular olursa lütfen sorun. Bilgim dahilindeyse yadımcı olmaya çalışırım…
● Herkese iyi gezmeler iyi tatiller…
● hangi tür ile nerden gittiniz acaba
● ben tatilsepetinden almıştım turu. İstanbuldan belçikaya uçuşla başlıyor tur
● hangi ülkeler vardı ve kaç geceydi fiyat uygun çünkü. Tatil sepetinde aynı tur mu bilmiyorum şu anda kişi başı 1250 € ve Pegasus ile. Ayrıca ayrıntılı bilgiler için teşekkürler. Sırf o Paris için yaptığınız program bile bir emek ve zaman içeriyor.
● Mega benelüx paris colmar köln turu olarak geçiyor adı. Bürüksel paris brugge amsterdam strasburg giethorn colmar metz köln lüksemburg’u gezdik. Yorucu yoğun bir turdu. Ama bence değdi. Tavsiye ederim
● Harika bir tur yorumu yapmışsınız teşekkürler..ben de Haziran ayında orta Avrupa turuna katıldım güzeldi ancak ekstra turlarda hiç olmazsa bir tane müze gezebilmeliydik ama yoktu maalesef….
● yeni rotayı eşimle prag düşünüyorum günü birlik dresten karlory vary cesky kurumlov ve prag merkez. Çok fazla ülke yerine az yer ama doya doya gezmek artık düşüncem
● Muhteşem bir şehir Prag iyi düşünmüşsünüz Karlovy vary doga harikası ve ATATÜRK’un tedavi olduğu bir bölge, Cesky krumlov’da festivale denk geldik o zamanın giysileri ve müzikleriyle tam bir ortaçag günü yasadik size şimdiden iyi gezmeler dilerim.
● Bilgilendirme için teşekkürler
● Bir sorum olacaktı
● Ekstra turları pazarlık ile aldım demişsiniz, bu durumda ekstra turları gezi esnasında mı satın aldınız yoksa acente ile telefon görüşmeleri üzerinden mi pazarlık yaptınız?
● havaalanında buluştuk otobüse bindik Paris yolculuğu sırasında rehber ekstra turlar hakkında bilgi verdi. Otobüste sırayla gelip ekstra isteyip istemediğimizi sordu. Birçok arkadaşımız zaten önce ödeyip almışlar. Ben ödememiştim. Pariste katılmak istemiyorum gerisini istiyorum bir hesap yapın bana bir fiyat verin dedim. Pariste yalnız gezdikten sonra tekrar sordu amsterdamdada yalnız gezeceğim dedim. Ama güzel fiyat söylerseniz diğer turlara katılabilirim dedim. Adam baktı benden bişey kazanamayacak 130 iki kişi 260 yapayım dedi. Kabul ettim
● Teşekkürler
● Ufak bir detay vereyim.Geçen hafta Eyfel’in en üst katına kadar bilet almamıza rağmen sanırım yine olimpiyatlar sebebiyle 2.kata kadar yürüyerek, sonrasında asansör ile çıkabildik.Çok zorlandık.
● 11 temmuz sabahında eyfelin altındaki gişeden en üst kata bilet aldık ve neredeyse hiç sıra beklemeden 3. Kata asansörle çıktık. Sizin adınıza üzüldüm
● şu anda ben de çok üzüldüm,neyse anısı kaldı. Teşekkürler
● Müthiş ayrıntılı bir açıklama ve bilgilendirme yapmışsınız kutluyor ve çok teşekkür ediyorum
● Elinize sağlık.. Çok güzel özetlemişsiniz..
● Bilgilendirme için teşekkürler
● Bilgilendirme için teşekkür ediyorum
● Ne kadar hevesli yardımsever paylaşım çok teşekkürler
● Anlatım çok iyi aynı yerleri tura katılmadan bireysel gezdik. Maliyet yarı yarıya düşüyor. Ancak altı ay öncesinden konaklama müze girişleri şehirler arası ulaşımı satın almanızı öneririm.
● Teşekkürler
● Mehmet bey çok teşekkürler ayrıntılı bilgilendirici paylaşımınız için.
● Ben 2010 yılında gitmiştim.Harika bir turdu.
● Brugge,Delft,Marken,Volendam,Amsterdam ,Brüksel,Paris(en kirli şehir ) muhteşemdi.
● Ne kadar güzel ayrıntılı açıklama yapmışsınız çok teşekkür ederiz
● grubunda da paylaşabilirsiniz.
● Emeğinize sağlık, güzel ve faydalı bir paylaşım olmuş
● Bilgilendirme için teşekkürler

İsviçre, Almanya, Fransa gezisi hakkında bilgi

yurtdisigezgini — Wed, 05 Feb 2025 09:43:54 +0000

● Merhaba arkadaşlar 16 Ocakta eşim ve 2 çocuğumla İsviçre’ye gidiyorum. İsviçre’de birkaç gün akrabalarda kaldıktan sonra İsviçre Almanya ve Fransa üçgeninde 10 günlük gezi planlamak istiyorum. Daha önce bu 3 ülkeye gezi düzenleyen arkadaşlar varsa gezi önerisi ve rota önerisinde bulunurlarsa sevinirim. Birkaç sorum olacak.
● İsviçre’de Swiss travel pass kullanalım diye düşündük ama ortalama 4 günlük kişi başı swiss travel ücreti 295 chf .. 15 yaş altına ücret alınmıyormuş. Çocuklardan birisi 07.2010 doğumlu 15 yaş altına dahil olur mu? Öyle olursa 2 yetişkin ücreti olarak 4 günlük swiss travel için 590 chf ortalama 23-24 bin TL gibi sadece İsviçre içerisinde ulaşıma para vermem gerekiyor ama bu kartla da müzeler ücretsizmiş. Bir diğer alternatif ise trip. com üzerinden araç kiralamak bir haftalık araç kiralama bedeli ise ortalama 13 14 bin TL civarı .. Araç kiralarsam en azından Almanya ve Fransa’ya da araçla geçerim diye düşünüyorum. Orada da beni tek düşündüren ceza yeme olasılığı… Diğer türlü Fransa ve Almanya ya geçmek için de ayrıca ücret ödemem ve orada da travel pass gibi bir şey daha almam gerekebilir.. Tecrübe ve önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
● İkinci sorum ise oradaki harcamalarla ilgili gitmeden önce buradaki bankalardan Euro ve Frank hesabı açayım harcamaları orada kartla yaparım diye düşündüm. Bu sayede harcamalarda da komisyon vs ücreti ödemek zorunda kalmam diye düşünüyorum ama muhtemelen hesaplardaki para yetmez ise kredi kartı olarak Visa özellikli kartla orada alışveriş yapabilir mıyız yada Euro hesaplı bir kredi kartı alsam nasıl olur..
● Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim
● Bence 2 kişi ve üstü için araç kiralama çok daha mantıklı. Kurallara uygun dikkatli kullanırsanız sebepsiz yere ceza yemezsiniz. Hemde diğer ülkelerede kiraladığınız araçla (kiralama esnasında belirtmeniz gerekiyor) gidip gezebilirsiniz. Çeşitli harita uygulamaları ile park yerlerini ve yolları kolayca görebilirsiniz. Özellikle isviçrede nakit para pek geçerli değil. Genelde kredi kartı geçiyor. Kredi kartını yurt dışına açtırıp dönüşte yabacı para birimi ile kredi kartını ödemek en uygun yol.
● Mastercard’la frank alışverişi yaptım. Ücreti dolara çeviriyor. Aracın yakıtını da hesaplamanız gerekir. Bizde şubatta gideceğiz swiss travel pass almayı düşünüyorum.
● Öncelikle, Swisstravellpass’ın en önemli özelliği aktiviteler ve trenler yani sırf ulaşım için kullanacaksanız tavsiye etmem ,half fare card alın daha uyguna gelir ama ben o dağa, şu cablecarlarla oraya buraya gideceğim diye planlar yaptıysanız ve bununla birlikte Bernina,Luzern to İnterlaken panaromik trenlere de bineceğim diyorsanız tabii ki Swisstravellpass.Bölgenize uyuyorsa Berner Oberland Pass ‘a da bakın derim ama o da yüksek bütçelidir.Kesinlikle araç kiralama çok mantıklı, çok fazla uygulama var, ücretli-ücretsiz otoparkları ve paralı-parasız yolları gösteren.Google’da inanılmaz zengin bilgi kaynağı var bu konularla ilgili bence iyi bir araştırmayla en mantıklı tercihi yapacaksınız
● 2024 sömester tatilinde swisspass alıp yalnızca isviçre içinde her türlü ulaşım imkanını kullanarak birçok şehirde müzeleri gezme imkanım oldu (müzeler dışında daha birçok mekan swisspass sitesinde tam liste var) ancak siz eğer ki bu aktiviteleri yapmayacaksanız size araç kiralama dışında interail bileti almanızı öneririm böylece fransa ve almanya’ya da geçebilirsiniz.
● Sizin için araba kiralamak daha uygun ve rahat olacaktır.
● Hız limitlerine uyar yanlış yerlere park etmezseniz sorun olmaz.
● Kiralama şirketinize ülke dışına çıkacağınızı belirtin.
● Bankada hesap açamazsınız, yurtdışı oturum ister banka.
● Kredi kartı ile alışveriş yaparsınız tabii, kartınız yurtdışına açık olmalı.
● Mehmetcan Temel gitmeden türk bankalarindan hesap dövizi oraya yatirsam bankamatik kartıyla orada harcama yapamaz mıyım
● Orada açık bir hesabınız varsa ancak gönderebilirsiniz tabii
● Yolculuğa giden ben değilim:)

Ayrıntılı Paris gezisi bilgileri

yurtdisigezgini — Sat, 01 Feb 2025 22:39:21 +0000

● P A R İ S
● Bu grupta çok soru sordum ve grup üyelerinden çok fikir aldım. Bu nedenle ben de detaylı bir şekilde tecrubelerimi aktarmak istiyorum.
● 27-31 Ocak tarihleri arasında Paristeydik. Sabiha Gökçen den Orly Havaalanına Pegasus ile gidip geldik. Giderken kabin bagajımız tartılmadı ondan 8 kg den daha fazla ağırlık Türkiye’de sorun olmaz. Ancak dönüşte Orly de her şeyi tarttılar. Kabin bagajı 8 kg yi, el çantası 3 kg yi geçmemesi gerekiyor. Ancak kabin bagajımız 8.7 kg çıktı. O kadar kısım için ücret talep etmediler. Pegasus 4. Kısma iniyor. Kapıdan çıkınca sol karşı çaprazda otobüs durakları var. Onun hemen arkasında bilet gişesi var. Haftalık Navigo kart aldık. Vesikalil fotoğraf da isteniyor demişlerdi, biz de verdik ve kartin arkasına yapıştırdik ama bir hafta boyunca karta kimse de bakmadı. Bilet alırken Versay’a da gideceğimizi söyledik bu nedenle kart bedeli kişi başı 36 Euro ödedik. Haftalık bir kart bu. Çok avantajlı. Merkezde oturmamıza rağmen gezilecek nereye gittiysek iki metro ile gittik. Bu nedenle Navigo Kart ulaşımı çok uygun hale getiriyor. Navigo Kart metro, otobüs ve trenlerde geçiyor. Sacra Coeur a çıkan asansörlerde bile kullanılabiliyor. Louvre Müzesi ve Versay için daha önceden online bilet almıştık. Biletlerin kendisi ya da fotoğrafları mutlaka yanınızda bulunsun. Biletteki barkod kısmını okutmadan içeri almıyorlar. Louvre Müzesi girişimiz 10.30 idi. Ancak 10.30 dan en az yarım saat daha fazla bekledik, uzun bir 10.30 da girecekler kuyruğu vardı. Louvre müzesinde ücretsiz olarak vestiyer hizmeti var. Şifreli dolaplara kaban ve çantalarınızı koyduğunuzda daha rahat gezebilirsiniz. Eserlerin olduğu katlara şemsiyeleri de almıyorlar. Monaliza tablosunun önü çok kalabalıktı. Maalesef çok fazla da yaklaştırmıyorlar.
● Ulaşımda Moovit ve bir kaç farklı ulaşım programı kullandık
● Metroyu ilk gün biraz karıştırdık. İlk günkü hatamız mesela; gideceğimiz yere M4 e binip belirli bir durakta M 5 e geçip gideceksek meswla biz yönü karıştırmışız. M4 e inen iki tane ayrı yol oluyor. Yani bir yol M4 ten gidiyor diğer yol M4 e gelen oluyor. Onun için moovit programına bakarken mutlaka hangi yöne doğru gittiğine bakınız. Tabelalar yeterince açıklayıcı ama biz garanti olsun diye mutlaka görevlilerden teyit ediyorduk.
● Gitmeden çok fazla video izledim. Çoğunluk halkın pek yardımcı olmadığını, İngilizceyi pek konuşmak istemediklerini söylemişlerdi ama kesinlikle böyle bir şeyle karşılaşmadık. Genelde dil konusunda sıkıntı yaşamayalım diye gençlere İngilizce sordum. Hepsi de güler yüzlü ve çok yardımseverlerdi. Mekanlarda, dükkanlarda çok fazla göçmen çalışıyor. Türk olduğumuzu söylediğimizde her zaman güler yüzlü davrandılar.
● Biz 7 kişi gittik, ondan mekanlarda 7 kişilik masa bulurken biraz zorlandık. Airbnb den kiraladık evi. Rebuplica isimli merkezde, 3. Bölgede kaldık. Yer çok güzeldi. Kafeleri, Uluslararası restoranları tercih edilirdi. Baget fırınlarına bayıldık. Bizi en çok yoran Louvre Müzesi oldu. Merdivenden çok inip bindiğimiz için çok yorulduk. Eyfel in önündeki çimler kapalıydı. O nedenle ayakta takıldık. Eyfel i ara sokaklardan fotoğraflamak isteyenler Eyfel’in sağ tarafına doğru gitmeleri gerekiyor. Ara sokaklardan güzel fotoğraf kareleri çıkıyor.
● Küçük bir kaza riski de yaşandı. Yağmurlu havada yürürken çok dikkatli olmak gerekiyor. Yerlerde hep demir kapaklar var. Taksi ile acile gitmek istedik ama taksici acil diye önce bizi başka bir yere götürdü. Navigasyondan gideceğiniz yeri mutlaka teyit edin. Biz hem İngilizce bilmeyen, hem de navigasyon kullanmayan belirli bir yaş üstü göçmen taksiciye denk geldik. Bizi çok yordu. Acil e taksiden etrafa sora sora gidebildik. Pasaport fotokopisi alıp bizden bir form doldurmamızı istediler. Bir doktor hariç diğer doktorlar ve hemşireler çok güler yüzlülerdi. Film çekildi. Yine orda da her şey yolunda gitti. Seyahat sigortamız var mı diye sordular. Olmadığını söyledik. Turist olup acile gittiğinizde sizden ücret talep etmiyorlarmış. Bizden de bir talepte bulunmadılar, hatta atel de verip onun ücreti bile alınmadı. Acil serviste taksilerin numarasını içeren tabelalar var. Sag olsun güvenlik görevlisi arayıp bizim için taksi çağırdı.
● Dönüş için 7 kişi olduğumuzdan Uber kirayalayamadık. 6 kişi üzeri fiyat çok artıyor. İnternetten bir kaç numara bulup aradığımda Rebuplica dan Orly Havaalanına 90-100 Euro istediler. Meydanda bulunan taksicilerle iletişime geçtim, bire bir pazarlıkla 67 Euro ödeme yaptık. Orly Havaalanında 4. Kısımda “Assistance Servis” bölümünde Afyonlu Şerife hanım var. Çok güler yüzlü ve ilgiliydi. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.
● Biz 5 gün oradaydık ama kesinlikle dönem dönem gidilip gezilecek bir yer. Bu arada ben bir bisikletçiyim. Ulaşımda bisikleti destekliyorum ve kullanıyorum. Pariste bisiklet yolları çok düzenli ve kullanan sayısı çok fazla. Şoförler bisikletçilere çok saygılı. Bisiklet yolunda ayrı bir trafik ışıklandırması var. Dilerim ülkemizde de bu seviyede bir bisikletli ulaşım olur.
● İyi tatiller dilerim..
● Biz de o tarihlerde Paris’teydik. Gitmeden önce hırsızlık ve güvenilir olmamasıyla ilgili çok şey okumuştuk ama en ufak bir sorunla karşılaşmadık. Paris’i beğendik, umarım tekrar görme şansımız olur
● Merhaba konakladığınız yerin linkini atmanız mümkün mü?
● Cok kiymetli cok guzel bilgiler …cok tesekkur ederiz ,nice guzel seyahatlerinizi paylasmaniz dilegi ile.