İtalya’ya arabayla gitmek
● İTALYA’YA ARABAYLA GİTMEK!
● YOL HARİTASI!
● KONAKLAMA!
● GÜVENLİK VE RİSKLER!
● Merhabalar,
● (Öncelikle biraz uzun yazdığımı belirtmek istiyorum. Yazının tamamını okumak istemeyenler ayrı başlıklar halindeki bölümlerden ilgilendikleri yerleri okuyabilirler. Belki birilerinin işini görür diye olabildiğince detaylı yazmaya çalıştım. Eğer varsa yazım ve anlatım hataları için kusura bakmayın)
● Temmuz 2024 de kendi aracımızla ilk defa yurtdışı deneyimi yaşadık. Bir süredir italya ile ilgili başka paylaşımların altına tecrübelerimize istinaden kısa kısa tavsiyelerde bulundum ancak bu tavsiyeler biraz yüzeysel kaldığı için gezmeyi düşünen arkadaşlar benden daha detaylı açıklamalar istediler. O sebeple bu paylaşımı yapma gereği duydum. Başta söylemeliyim ki burada yazacaklarım tamamen kendi yaşadığımız tecrübeler ve edindiğimiz birikimler. Paylaşmış olduğum hiç bir bilgi kesin hüküm bildirmez. Ayrıca bana göre gezi planı tamamen kişiye özgü olmalı. Bu işin mutlak doğrusu bence yok. Yani yapacağınız geziyi aracınızla mı, uçakla mı, karayolu mu, deniz yolu mu, otel mi, hostel mi, yoksa airbnb mi ve gezerken önceliğiniz yemek mi, alış veriş mi, kültür ve sanat mı, tarih mi? gibi bir çok kavramın sizin öncelik sıranızda nerede olduğunu belirlemek gerekli. Zira benim yaptığım sıralama sizin mizacınıza ters ise gezinizden keyif alamayabilrsiniz. Bu gibi kriterleri de tabiki bütçe ile düşünmekte fayda var. Bizim önceliğimiz en ekonomik şekliyle çok şehir, çok kültür, çok sanat, çok mimari ve yerel lezzetler, mütevazi ama kesinlikle temiz konaklama gibi bir çerçeve içerisinde kalmaya çalıştık.
● İstanbulda ikamet etmekteyiz. 2011 model LPG’Lİ SUV bir aracımız var. Bazıları böyle bir yolculuğa çıkmak için aracımızı eski ve riskli görebilir ama ben böyle düşünmedim. Bence araçta potansiyel bir arıza durumu yoksa ve
● ya sık arıza çıkaran bir araç değilse gidilebilir. Sonuçta istanbuldan Roma yaklaşık 2300km. Biz biraz aracımıza biraz da kadere inanarak gözümüzü karartıp yola çıktık. Yolculuk boyunca hiç bir sorun da yaşamadık. Yollarda yüksek model lüks araçların arıza yaptığını da şahit olduk. Herkesin korkulu rüyası yolda kalma hikayesi yaşanacaksa yaşayacağız elbet diyip kendimizi akışa bıraktık rota boyunca konaklama noktalarını hep 300-400km aralığında tutmak istedik. Hem farklı şehirlerde konaklama deneyimi hem de yol yorgunluğu yaşamamak için böyle düşündük.
● HAZIRLIK
● Öncelikle yurtdışına çıkmadan önce harç pulu, araç için yeşil sigorta, isteğe bağlı sağlık sigortası ve yine isteğe bağlı araç kaskosu yaptırabilirsiniz. (kasko zorunlu değil ama mevcut bir kaskonuz var ise küçük bir ek ödeme ile süreli yurt dışı kapsama özelliği ekletebilirsiniz). Harç pulunu mobil bankacılıktan, sigortayı ise herhangi bir sigortacıdan yaptırabilirsiniz. (Sigortanızı Telefonla ya da uzaktan yaptırmayın mutlaka yeşil renkteki belgeyi gümrükte görmek istiyorlar) bazı paylaşımlarda Bulgaristan tarafına girince orada yaptırın uygun olur filan yazılıyor ama risk almaya gerek yok bence. Bir önemli husus yaptırdığın sigorta tüm Avrupa ülkelerini kapsamalı, daha dar kapsamlı mesela sadece balkanları kapsayacak daha uygun fiyatlı tekliflere aldanmayın. Zaten toplamda çok büyük bir meblağa değil aslında. Sağlık sigortası ise isteğe bağlı, bizim gibi çocuklu bir aile iseniz yaptırmanızı tavsiye ederim. Malum iklim değişiyor, beslenme şekli değişiyor, fiziki olarak gezmeye bağlı yorgunluklar artıyor derken hastalık hikayesine müsait bir ortam olabiliyor. Yurtdışında En önemli şey internet. Siz de ya da ailenizden birinde e sim özelliği olan bir cihaz varsa işiniz daha kolay. internette araştırma yaptığınızda sıkça karşınıza iki GSM markası çıkacak. Avrupada her ikisi de sorunsuz çalışıyor. En uygun fiyatlı olanı TR sınırlarından çıkmadan satın almalısınız. Başlangıç için 10gb gibi bir paket ile standart kullanımda uzun bir süre(15-20 gün) ihtiyacınızı karşılarsınız. Türkiye de olduğu gibi internet kullanım hakkınız hızlıca tükenmiyor. Sınırı geçer geçmez de TR de kullandığınız simi kartınızı ayarlardan kapatın. Zira yüksek fatura tutarları sizin için sürpriz olabilir. Her ülke de oto yol ücretleri için vinyet ve benzeri uygulamalar var. Bunları yine internetten mobil olarak satın alabilirsiniz. Plaka bilgileriniz otomatik işlenir sorun yaşamazsınız. Almazsak ne olur ki demeyin, bulgaristan tarafında kontrol ettiklerine rastladım. İtalya ve yunanistanda gişelerden kredi kartı ya da nakit ödeme ile geçiş yapıyorsunuz. Aracınız benzinli ya da dizel ise hatta lpg li bile olsa edirne tarafında depoyu fulleyin. Lpg ise şart değil onu bir çok yerde Türkiye fiyatına yakın hatta bazen daha ucuz bulabilirsiniz. Lpg bazı ülkelerde mesela italya da şehir içindeki petrol istasyonlarında bulunmuyor. Şehir giriş çıkışlarında veya otoyolda ki petrol istasyonlarında var. Bu durumu da gözetmenizde fayda var. Her halükarda benzin deponuz her zaman yarıdan aşağı düşmesin. Eşyalarınızı ekstra küçük çantalar, poşetler, şeklinde değil de valizlerde toplamaya çalışın, birazdan bahsedeceğim güvenlik sebebi ile kaldığınız otele taşımak zor olabilir. Yanınıza konserve ya da yolda dayanacak kahvaltılık ürünler alabilirsiniz. Çünkü sınırı geçtikten sonra Türk usulü kahvaltı bulmak mümkün değil. Sabahları kahve yanında kurabiye, poğaça gibi ürünler olur ki o da bir süre sonra sıkıyor. Biz götürmüştük ve çocukları da düşününce bize ciddi faydası olmuştu. Mutlaka ağrı kesici, grip nezle ilaçları ve çocuklar için varsa ateş düşürücü ilaçları bulundurmanızı tavsiye ederim.
● GÜVENLİK
● Sınırı geçtikten sonra tüm avrupada fiziksel olarak saldırıya uğramanız, taciz edilmeniz,rahatsız edilme olasılığınız ülkemize kıyasla yok denecek kadar azdır. Ama hırsızlık açısından, ülkemize oranla belki on kat belki daha fazla desem çok abartmış olmayız. Eşyanızı zorla alma, kolunuzdan çekme, kap kaç gibi ihtimaller yok ama tırnakçılık, yankesicilik olayı profesyonel düzeyde ve çok sık yaşanıyor. Şehre girdiğiniz anda potansiyel olarak bu ekiplerin markajına giriyorsunuz. (Bu kadar risk ve korku senaryoları ile lütfen kaygılanmayın. Sırf bu gibi sebeplerle yapacağınız keyifli bir geziden asla vazgeçmemelisiniz). Yapacağınız bir kaç basit önlemle bu riskleri bertaraf edebilir, rahat rahat gezebilirsiniz. Taşıdığınız sırt çantası, bel çantası, (önden yada arkadan taşıma farketmez) hırsızlar için sizin potansiyel olarak çok para taşıdığınız ve bunu çantanızla korumaya çalıştığınız gibi bir kategoriye sokuyor ve siz faketmeden peşinize takılıyorlar. Genelde en az 3-4 kişi oluyorlar ve birbirlerinden bağımsız hareket ediyormuş gibi görünüyorlar. Uygun bir yerde de kalabalıktan istifade edip cüzdanı ya da parayı alıyorlar. Ve siz bunu o an farketmiyor, çok sonra soyulduğunuzu anlıyorsunuz. (Biz böyle bir deneyim yaşamadık ancak italyada bu gibi işlere bakan görevli bir yakınım var. Her gün benzer yüzlerce vaka ile ilgili yardım talebi telefonu aldıklarını söyledi) Cep telefonu çalma olayı bildiğim kadarıyla pek yaygın değil. Daha da vahim olan eğer böyle bir vakanın kurbanı olursanız size yardım edecek bir polis teşkilatı yok. Var ama yok. Yani sizi dinleyip, tutanak tuttuktan sonra hiç bir sonuç beklemeyin. Türkiyede bu gibi durumlarda avrupaya kıyasla hem hızlı hem de etkili sonuçlar alınabiliyor. Peki siz bu kötü deneyimleri yaşamamak için ne yapmalısınız? Tavsiyem nakit bulundurmamak. Zaten 50 euro ve üstünü bir yerlerde harcamaya çalışmak ciddi sorun. Çünkü hiç bir işletme bozmak istemiyor ve doğrudan daha küçük para talep ediyorlar. O sebeple en fazla 50-20-10 gibi paraları yanınızda bulundurup genelde kredi kartıyla harcama yapmanız. Mobil bankacılıkla Kredi kartı hesabınızı döviz harcamalarına uygun hale getirirseniz ekstrenize dolar ya da euro olarak size yansıyacak, Türkiye ye geldiğinizde döviz olarak ödeyebileceksiniz(ödeyeceğiniz dövizi de Türkiyede bankadan almak yerine döviz bürosundan alırsanız kur farkına bağlı olarak bütçeniz küçük bir kazanç daha sağlayabilirsiniz) Eğer yine de gezi boyunca yanınızda para taşıma gerekliliğini hissedersiniz dechatlon ya da benzeri yerlerde içten veya yandan cepli şortlar pantolonlar var ki gezilerde hem rahatlık hem de güvenilirlik açısından bu giysiler oldukça avantaj sağlıyor. Daha öncede bahsettiğim gibi çanta taşımanız sizi direk hedef haline getirecektir, UNUTMAYIN!
● ARAÇ GÜVENLİĞİ!
● Araç camını patlatarak soygun yapma avrupanın her yerinde yaygın. Bu durum için alacağınız tedbirlerden bazıları şöyle olabilir. Eşyalarınız çok parçalı (poşet,çanta) şeklinde olmamalı ki rahatça otele taşıyabilesiniz. Zira araçta bırakacağınız basit bir market poşeti dahi hırsızların hayal gücünü harekete geçirebiliyor. Hırsızlık genelde gece oluyor. Büyük şehirlerde gece ıssız bir sokakta içinde çanta bırakılan yabancı plakalı bir araç potansiyel hedef haline geliyor. O sebeple öncelik mümkünse otopark, değilse, görünür ışıklı bir yerde bırakmaya çalışmak çözüm olabilir. Biz Roma da güvenli bir yere bıraktıktan sonra kiraladığımız evin konumu avantajı ile yürüyerek gezmiştik. Bir kaç kez toplu taşıma kullandık. Zaten Romanın merkezi küçük ve eski bir şehir. Araçla gezmek pek mantıklı değil. Belli caddelere kayıtlı olmayan araç girişi yasak ve siz bunu farkedemeyip ceza yiyebilirsiniz. Roma harici gezilerimizde çok zaman merkeze 10-15 dakika uzaklıktaki kasabalarda konaklamayı tercih ettik. bizim için çok daha avantajlı ve keyifli oldu. Küçük yerlerde insan ilişkileri daha sıcak, güvenlik sorunu yok(çoğu yerde kapınızı bile kitlemeden aracınızı bırakıp gidebilirsiniz) daha ekonomik ve kalacak yerler daha temiz ve muntazam. O bölgenin yerel kültürünü gözlemleme, yerel lezzetleri tatma gibi deneyimler de ekstra.
● Genelde hırsızlık açısından potansiyel şehirler arasında öne çıkan sofya ve napoli. bu iki şehirde özellikle yankesicilik çok fazla. Roma, milano, venedik, floransa da yine dikkat edilmesi gereken yerler tabiki.
● ROMA
● (Sadece bu şehri ayrı başlıkta anlatma ihtiyacı duydum, çünkü en çok buradan etkilendiğimizi söylemekte fayda var)
● Şehir adeta açık hava müzesi gibi. Gezilecek, görülecek bir çok alan merkezde yürüme mesafesinde. Öyle bir günde iki günde bitecek gibi değil. En az üç gün planlama yapılmalı. Bize bir hafta yetmedi malesef. Gezilecek bir çok yer olması ve hepsinin merkezde birbirlerine 10-15-20 dakika yürüme mesafesinde olmaları sebebiyle konaklamayı merkezi bir yerden yapmanız büyük avantaj sağlayacak. Daha önce de bahsettiğim gibi aile olmamız sebebiyle biz bir çok yerde olduğu gibi airbnb den ev kiralamayı tercih ettik ve rahat ettik. 6 ve 16 yaşında 2 çocuklu bir aileyiz. Dolayısıyla çıkıp 2-3 saat gezip tekrar eve dönüp, dinlenip ihtiyaçları giderip sonra yine gezmeye çıkma gibi bir konforu romada ancak merkezde kalarak yaşayabilirsiniz. Siesta saatlerini biz de evde geçirebiliyorduk mesela O sebeple panteonun hemen yakınında bir yer tercih etmiştik ki buradan çok memnun kaldık. Sayfadaki diğer paylaşımların altında da bu konudan bahsetmiştim. (Kaldığımız yeri türk bir arkadaş işletiyor. Bizimle çok ilgilendi sağolsun. Sayfaya üye bir çok kişi benden iletişim için bilgi istedi. İsteyen herkese ev sahibinin numarasını yolladım.)
● Romada görülmesi gereken başlıca yerleri bir çok youtube kanalından ve benzeri sayfalarda bulabilirsiniz. Bunların dışında serbest zamanlı romada gezmek istediğinizde muhteşem katedraller, ünlü sanat eserleri ile karşılaşacak ve çok şaşıracaksınız. Görülmesi gereken bir çok önemli yerler malesef genel tanıtımlar içinde yer almıyor, sizin keşfetmenizi bekliyor. Vatikan mimari özellikleri ve müzesi ile malumunuz üzere görmeden gelinmez yerlerin başında geliyor. Burası merkeze biraz uzak. Çocuklu bir aile değilseniz yürünebilir ama çocuklar varsa toplu taşıma ya da taksi tercih etmenizi tavsiye ederim. Biz kendi aracımızla gitmek istememiştik, sonradan da en doğru kararın bu olduğunu öğrenmiş olduk. Yaz aylarında su matarası mutlaka bulundurun. Kapalı pet şişe sular ülkemize oranla ciddi pahalı. (Yaz aylarında hava sıcaklığı Roma da ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Bu koşullar gezi için malesef saat sınırlaması ihtiyacı da doğurabiliyor) Ancak romanın her yeri sokak çeşmeleri ile dolu. Buz gibi su akıyor ve çok lezzetli bir su. Bir çok romalının ve yabancı turistlerin buralardan mataralarını doldurduğuna şahit olacaksınız. Alış veriş için Castel ROMANO Outlet Avm var. Şehrin dışında biraz uzak olduğu için aracınızla gitmeyi tercih edebilirsiniz. Fiyatlar türkiye ye kıyasla oldukça makul. Yemek ve restaurant fiyatları çoğu yerde türkiyeden ucuz. Kahve tutkunları için fiyat ve lezzet açısından italya cennet mahiyetinde bir ülke. Bu konularda da yine vloglar, bloglar internette çokca bulabilirsiniz.
● ROTA
● Biz dönüş rotamız da deniz ve plaj imkanları olan kıyı şehirleri üzerinden yapmak istedik. Böylece giderken gördüğümüz ülke ve şehirleri tekrara düşmeyip yeni yerler görmeyi hem de kısmen deniz tatili de yapmış olmayı istedik. Bu haliyle doğru bir tercih yaptığımızı düşünüyoruz ve tavsiye ediyoruz. Biz karadağı transit geçtik ve Arnavutluk’ta konaklamayı tercih ettik ama kardağ da aklımızda kaldı. Gerçekten çok güzel kıyı kasabaları var ve sizler önceliğinizi karadağ yapabilirsiniz. Konaklama sırlamamız kısaca şöyle;
● 1. Konaklama SOFYA
● 2. Konaklama BELGRAD
● 3. Konaklama ZAGREP
● 4. Konaklama VENEDİK
● 5. Konaklama ROMA
● 6. Konaklama NAPOLİ
● 7. Konaklama Toscana bölgesi+ FLORANSA
● 8. Konaklama PİSA+MİLANO
● 9. Konaklama Trieste
● 10. Konaklama MOSTAR
● 11. Konaklama Deniz+plaj TALE
● 12. Konaklama Deniz+Plaj KSAMİL
● 13. Konaklama SELANİK
● 14. DÖNÜŞ İSTANBUL
● SONUÇ OLARAK
● Ben oldukça pasif bir sosyal medya kullanıcısıyım. Genelde izleyici tarafında olmayı seviyorum fakat geziye gitmeden önce deneyimlerini paylaşan çok kimseden de istifade ettim. O sebeple uzun zamandır da kendimi yeni gezecek ve bilgiye ihtiyaç duyacak insanlara karşı borçlu hissediyordum. Nihayet sizlerle paylaşmış bulunuyorum. Az ya da çok kusur var ise affola.
● VE YİNE GERÇEKTEN SONUÇ OLARAK Yaklaşık 8-9 bin km yol yaparak, kazasız, belasız gezimizi tamamladık. Güzel anılar biriktirdik, tecrübeler edindik. Hatta bazı alanlarda bildiğimizi zannettiğimiz bir çok şeyi bilmediğimizi öğrendik. Bu vesile ile sizlerin de çok daha güzel geziler için zaman ve imkan bulup sağlıklı, mutlu huzurlu deneyimler edinmenizi dilerim. Sağlıcakla kalın.
● Bilgiler muhteşem şubatta turla gidicez ancak ekstra turları almak çok pahalı sizce almadanda gezilirmi ( Milano. Venedik floransa napoli )
● hiç tur gezisi yapmadım ama düşünmesi bile ben de sıkıntı yaratıyor. Gezi ruhu biraz özgür olma ruhu aslında. Araçla gitmek istememizin en büyük sebebi de bu. Bence tur olmadan da çok rahat gezersiniz. İnternet sayesinde yapamayacağınız şey yok. Dil bile o kadar da sorun değil. Bence çok daha keyifli olur diye düşünüyorum naçizane
● teşekkürler
● Milano bana göre gitmeye değmez ama Floransa 3 gün bile yetmez yürüyerek gezilir ama müzelere önceden rezervasyon gerekiyor
● aynı fikirdeyim ve yakın arkadaşlarıma aynı tavsiyelerde bulunuyorum. Ama biraz da özel de tercih meselesi olduğu için çık kıyas yapmaktan kaçınıyorum.
● Birşey ekleyeyim. Arabanızda LPG varsa dolum kiti ya depo kapağı içinde ya da tamponların sağ veya sol yanında yüksek bir açıda olmalıdır. Yoksa benzinliklerden LPG alamazsınız.
● bizim lpg girişi benzin depo kağaı içinde idi. O sebeple bir sorun yaşamadık , diğer türlü haklı olabilirsiniz.
● ben diğer gezginler bu konuda bilgi edinsinler diye ekledim üstadım. Yola çıkıp şok yaşayan çok kişi görüyorum.
● çok iyi yaptınız, önemli ve değerli bir bilgi. Katkınız için teşekkürler
● İtalya nın Cenova portofino gibi sahillerindede konaklama yapsaydınız.. oralarda cok güzel..Napolide pek bir şey yok gezip gecilebilinir
● haklısınız. Fakat italya malumunuz gezi açısından çok zengin bir yer. Zaman ve bütçe açısından hepsini bir arada yapmak mümkün olmuyor. Tekrar gitmek mümkün olursa ilk göreceğimiz yerler arasında cenova ve portofino.
● Karadag kotor budva tigva.. sahil cok guzel… ama diger bolgeleri cok fakir… yosullukla mucadele ediyorlar..
●
● Biz arnavutluk tale ve ksamilde konakladık ama karadağ sahil kasabaları daha öncelikli tercihler olabilirdi diye düşünüyorum.
Yorum gönder